Sofuoglu
Ordinaryus
- Katılım
- 29 Tem 2006
- Mesajlar
- 4,603
- Tepkime puanı
- 254
- Puanları
- 83
Ümmetsel mekanizma boşluğunu kim giderecek..?hocam endişenizi anlıyorum ama bunlar bizi aşan şeyler
her cemaat kendince tekfire başlarsa ortada islam birliği kalmaz ( zaten yok da)
bu işler beni ve cemaatleri aşıyorsa peki kim yapacak?
bu iş ümmeti kapsayacak mekanizmalar üzerinden işlemeli kanımca
Bu şekilde olursa birleşme ve dışlama sağlıklı işler ancak.
Demem o ki cemaatler üstü alimler birliği ve ümmet imamı ile olmalı.
Nasıl ki kişiler ve cemaatler had cezası uygulayamaz ise, kendi kafasına göre tekfir de yapamazlar (zahir, alenen inkar başka)
ümmetsel mekanizma boşluğundan kaynaklanıyor sorunlar; hal böyle olunca bizim tekfir listemiz ile araplarınki çelişiyor, İran'ın ki daha bir başka oluyor; tekfir listeleri çelişince de elde kalan islam ülkelerinde tefrika, kan ve gözyaşı oluyor.
El hâsılı günümüzde birleşme odaklı olmak zorundayız, ayrışma odaklı olma lüksümüz yok Hocam
Artık o safalar geçti,kişi önce kendini düzeltecek,kendini düzeltirse,ailesini düzeltir,ailesi mahalleyi,mahalle beldeyi,belde şehiri,toplum, ülke olarak gider bu,
çekirdekde düzelmesi gereken insanın kendisi..!
Ayeti kerimede..!
"Ey iman edenler! Siz kendi nefislerinizi ıslah etmeye bakın. Siz doğru yolda bulundukça yoldan sapanların size zararı olmaz. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman yaptıklarınızı size haber verecektir."(Maide 105) buyuruluyor..!
Ahmet'de,Mehmet'de,Partide,purtide,cemaatler birliğinde birleşme olmaz..!
Nerede birleşeceğiz peki..?
Ortak noktamızda...!
Kitabımız birdir; o halde Allah ve Resul’ünde birleşmemiz gerekiyor. Bu da hiçbir zaman madde, menfaat, önderlik, liderlik istememek şartıyla gerçekleşir.
Bugün herkes haklı olduğunu iddiâ ediyor, başkalarının dalâlette olduğunu söylüyor. Halbuki o Hak olan fırka ehlince mâlumdur.
Diyeceksin ki “Ehlince mâlum olan bu fırka nasıl ayırdedilir?”
Bu fırka, Fırka-i nâciye’dir. Hakk Celle ve Alâ Hazretleri Âyet-i kerime’sinde şöyle buyuruyor:
“İyi bilin ki, Allah’ın veli kulları için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklar.
Onlar iman edip takvâya ermiş olanlardır. Dünyâ hayatında da âhirette de onlar için müjdeler vardır. Allah’ın verdiği sözlerde asla değişme yoktur. Bu en büyük saadetin tâ kendisidir.” (Yunus: 62-63-64)
Bu fırka bunlardır.
Buna,biri çıkar benim der,öbürü sen değilsin benim der..!
Hep başa döner durur bu...!
Onun için diyoruzki ,Samimiyet,ihlas,teslimiyet ve tevazu ile Allah ve Resulü'ne bağlanmalı,Allah'ın emirlerine uyup takva ile yaşamaya gayret göstermeliyiz ki Allah'ta bize Ayeti kerimesinde bahsettiği iyi ile kötüyü ayırt edecek bir Marifet ve Nur versin..!
"Ey iman edenler! Eğer siz Allah’tan korkar, takvâ sahibi olursanız, O size furkan (iyi ile kötüyü ayırt edecek bir mârifet, bir nur) verir. Kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir."(Enfal 29)
İyi ve kötüyü ayırt edecek Marifet ve Nur sahibi olanlar hiç tefrikaya yanlışa,bölünmeye düşermi..?
Demekki herşeyin başı!,kişinin kendisini düzeltmesi ve Allah'ın emirlerine uyup takva ile yaşamasıymış...!!
Hazreti Allah "gerisini ben sana veririm" buyuruyor...!!
Vesselam...