Gülen, cemaatine fetva (taktik) veriyor: "Kuvvet dengesi olmadığı yerde sen hasmını TEKNİK NAKAVT edeceksin! Hep haklı görüneceksin. Kendini belli etmeyeceksin. Kamuoyu ve mahkemeler sana hak verecek."
Teknik nakavtın içinde mahremiyete girmek var. Tecessüs var. Açık/zaaf arama var. Açığı/zaafı dibine kadar kullanma var. Teknik nakavtın içinde bilgi sızdırma var. Teknik nakavtın içinde iftira, kumpas, montaj, olmayan görüntüler, sesler, mektuplar, ihbarlar, belgeler var.... Teknik nakavt, son haddinde takiyye ile kamuflaj edilmeli...
Emri altındaki bürokratlara, hakimlere, savcılara, kurmaylara, subaylara... emir veriyor pensilvanyalı. Cumaya gitmeyeceksin. İçki içeceksin. Eşin açılacak. Yetmez. Eşin bikiniyle denize girecek... vs. vs.
Ne uğruna, bankasıyla, okul, dersane ve şirketleriyle 20-25 milyar dolarlık bir servete kavuşan bir yapı, daha da palazlansın bütün devlete sahip olsun, yabancı istihbaratlarla, küffarla daha fazla içli dışlı olabilsin diye! İtikad sapkınlıklarına, dini tahrifatlarına hiç değinmeden geçiyoruz çoğunlukla artık!
Bir cemaatin içinde bulunup da bu işleyişten haberdar olmayan olabilir mi? diye bazen tereddüt ediyorum. Hadi tabandan gizlediniz; Allah, cennet diyerek size çalışan bu kalabalıklara ne yaptığınızı çaktırmadınız diyelim... Bugün bu işleyişi gören bir akıllı, insaflı, vicdanlı MÜSLÜMAN buna nasıl razı olmaya devam edebilir? Bu veballerin, bu ihanetin, bu suçların altına girmeye değeceğini düşündüğünüz vaad nedir? Semadan mühürlü garanti almış gibi davranıyorsunuz. Siz buna sadakat deseniz de biz buna başka isim veriyoruz.