Hristiyan İnancında İbadet ve Törenler

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Bunlar yanlış çeviri.İslami kaynaklara dayanıyor.Faraklit diye bir şey yok.Yunanca parakletos var ama o da bu şekilde yazılmaz zaten çevirisi yazar.Ayetlerin İncil'deki hallerini yazayım.


Bu ayetlerde geçen yardımcı yani "parakletos" Kutsal Ruh'tur.Müslümanlar parakletosun aslında periklitos olduğunu ama bizim değiştirdiğimizi söylüyorlar.Yani aslında yardımcı anlamına gelen parakletos dahi sizin tezinizi karşılamıyor.Çünkü Ahmet övülen,hamd edilen anlamına gelir.Parakletos ise yardımcı demektir.

Hz. İsa (as) Yunan diliyle değil, İbrani (Arami) diliyle konuşurdu. Dolayısıyla İncil, İbranice’ydi. Daha sonra Yunanca’ya ve Latince’ye çevrilmiştir. En önemli bozulmalar da bu tercümeler esnasında ortaya çıkmıştır. Aynen “Paraklit” kelimesinde olduğu gibi…
“Paraklit” kelimesinin Yunanca’da bir manası “teselli edici” diğer bir manası da “niyaz olunmuş-niyaz olunan” dır. “Niyaz olunmuş” manasıyla “Paraklitos” kelimesinin hiçbir kimseye isim olması uygun düşmez. Hatta, dünyada böyle bir isim bulunduğu da düşünülemez. Yunanca’da bir başka kelime daha vardır. O da; “Ahmed” manasında olan “Piriklitos” kelimesidir. (Risale-i Hamidiye s. 59)
Tercümanların, İncil’in aslı olan Arami (İbrani) dilindeki bukelimeyi, Yunanca’ya tercüme ederken, “Piriklitos” yerine “Paraklitos” diye yanlış olarak tercüme ettikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda (p) ile (r) harflerinin arasında (a) olmayıp, “Piriklitos”yazılınca manası Yunanca’da hiç eksiksiz olarak “Ahmed” olmaktadır. Eğer bu yanlışlığa düşülmeseydi, o zaman “Piriklitos” kelimesiyle direkt Hz. Muhammed’in (asm) ismi İncil’de geçmiş olacaktı.
Kurân’da Hz. Muhammed’in (asm) İncil’de “Ahmed” ismiyle anıldığı belirtilmiştir:

“Hani Meryemoğlu İsa: “Ey İsrailoğulları! Muhakkak ki ben, benden önce (gönderilmiş) olan Tevrat’ı tasdik edici ve benden sonra gelecek ismi “Ahmed” olan bir peygamberi müjdeleyici olmak üzere size Allah’ın (gönderdiği) bir peygamberim!” demişti…” (Saff, 6)
Eğer İncil’de “Piriklitos” kelimesi bozulmadan bu şekliyle geçseydi, Kurân’daki bu ayet açıkça görünecekti. Hem de Hıristiyanlar Hz. Muhammed’i (asm) kabul etmek zorunda kalacaklardı.
Buna rağmen, her iki kelime ile de gelecek olan bir peygamberden haber verilmektedir. O da, son peygamber Hz. Muhammed’dir (asm). Çünkü Hz. İsa’dan (as) sonra, O’ndan (asm) başka peygambergelmediği tarihen sabittir.




Yuhanna İncili bab: 14. âyet 15 ve 16 da şöyle deniyor:
“Eğer beni seviyorsanız, emirlerimi tutarsınız. Ben Rabb’e yalvaracağım ve O size başka bir tesellici, hakikat ruhunu (Faraklit) verecektir; tâ ki daima sizinle beraber olsun.”

Şimdi de sırasıyla şu âyetlere bakalım:
“Faraklit, öyle bir Ruhu’l-Kudüs’tür ki, Rabb O’nu benim ismimle (yani peygamber olarak) gönderecektir. O size her şeyi öğretecek ve benim size söylediklerimi de tekrar hatırlatacaktır.” (Yuhanna, Bab: 14, Âyet 26).
“Faraklit geldiğinde benim için şahitlik edecektir ve siz de bana şahitlik edersiniz.” (Yuhanna, Bab: 15, Âyet, 26-27).
“Faraklit geldiğinde bütün âlemi, hataları sebebiyle kınar ve onları terbiye eder.” (Yuhanna, Bab: 16, Âyet, 8).





Hayret doğrusu ayetlerinizin nereden olduğunu bilmiyor musunuz?

“Ben Allah’ın kuluyum. O bana Kitap verdi ve beni peygamber yaptı.” (Meryem, 19/30)

“‘Allah, Meryemoğlu Mesih’tir.’ diyenler gerçekten kâfir olmuşlardır.” (Mâide, 5/72)

“Andolsun ki: ‘Allah üç ilâhtan üçüncüsüdür.’ diyenler kâfir olmuşlardır.” (Mâide, 5/73)

“Ondan önce de nice peygamberler gelip geçmiştir. Annesi de sıddîka (çok doğru) bir kadındı. Her ikisi de yemek yerlerdi.” (Mâide, 5/75)

“Ey ehl-i kitap, dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin. Mesih ancak Meryem'in oğlu İsa'dır (Allah'ın oğlu değildir). Allah'ın Resulü ve kelimesidir ki, O kelimeyi (kün emrini) Meryem'e attı. Ve ondan (Allah tarafından gönderilmiş, teyid edilmiş veya Cebrail tarafından üfürülmüş) bir ruhtur. Buna göre Allah'a ve resullerine iman ediniz. “(Tanrı) üçtür” demeyiniz. Allah ancak bir tek tanrıdır (ilahun vâhid). O kendisine ait çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur. Vekil olarak Allah yeter.” (Nisa, 4/171)​
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
İncil'in aslı Aramice değil,Yunanca ve İbranice'dir.Aramice ise İbranice değil Farsça ve Latince karışımı bir dildir ve Babil sürgününden sonra Yahudiler arasında kullanılmaya başlamıştır.İsa Mesih Aramice,İbranice ve Latince konuşmuştur.İncil'i yazan İsa Mesih olmadığından onun konuştuğu dillerde yazılmasının bir gerekliliği yoktur.

Bazı Müslümanların yapmaya çalıştıkları şey, bu kelimenin (PARAKLETOS) sesli harflerini (a-a-e-o), öbür kelimenin (PERİKLYTOS) e-i-y-o gibi harfleriyle değiştirmektir. Seslilerin kelimeye dahil edilmediği dönemlerde, İbranice ve Arapça gibi dillerde yazarın hangi sesli harfi kullanacağı konusunda birtakım tartışmalı boşluklar vardır. Ama aynı şey Grekçe'de yoktur; çünkü tüm sesli harfler Grekçe metinlerde açıkça yazılır.

GREK EL YAZMALARI "PARAKLETOS" KELİMESİNİ DOĞRULAR:
Eğer bu kelimenin nasıl yazıldığı konusunda herhangi bir kuşku varsa, bunu mevcut el yazmalarından anlamak mümkündür. Bunlar, en eski el yazmaları olan Codex Siniaticus ve Codex Alexandrianus (ki şu anda Londra'da British Müzesindedirler) da dahil olmak üzere her isteyenin araştırmasına açıktırlar. Zaten, Yeni Anlaşma'nın Hz. Muhammedin devrinden öncelere giden 70'den fazla Grekçe el yazması vardır ve bunların hiçbirinde de PERİKLYTOS kelimesi kullanılmaz.

Pek çok müslüman Kitabı açıp Yuh 16:7 ile birlikte bu ayeti okur ve Kitabı kapatır. Onların kavrayamadıkları husus Kitabın bir bölümünü alıp diğer yerleri görmezlikten gelmeni çok sakıncalı olduğudur. Bir okuyucu gerçekten de samimi bir şekilde ilgileniyorsa kendi amacına uygun olan ayetleri veya tümceleri okumadan önce bölümün tümüne bakmalıdır. Ve bunu yaptığında görecektir ki İsa Mesih, Yuhanna 14:16 ve 16:7 nolu ayetlerde, gelecek Parakletos'un kimliği ve gelişiyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir.

Yuhanna 14 ve 16 ncı bölümlere göre İsa gelecek Parakletosun bir insan olamıyacağını söyler, şöyleki:
* Yuh.14:16..."o sonsuza dek sizinle birlikte olacak" (oysa bir insan sonsuza dek yaşamaz).
* Yuh.14:17..."o gerçeğin ruhu olacaktır" (bir insan ruhtan farklıdır).
* Yuh.14:17..."dünya onu ne görür" (oysa insan görülür).
* Yuh.14:17..."ve ne de onu tanır" (oysa insan tanınır).
* Yuh.14:17..."ve o içinizde olacaktır"(bir insan başkasının içinde olamaz).

İsa kendisini işaret ederek Parakletosun özel bir misyonu olduğunu söyler, şöyleki:
* Yuh.14:26..."Babanın benim adımla göndereceği"
* Yuh.14:26..."size söylediğim tüm şeyleri hatırlatacak"
* Yuh.16:08..."o günah karşısında tüm dünyanın suçluluğunu gösterecek"
* Yuh.16:14..."o beni yüceltecek"

İsa Parakletosun bir ruh olduğunu yineler: * Yuh.14:17..."Gerçeğin Ruhu"
* Yuh.14:26..."Yardımcı (Parakletos) Kutsal Ruh"

YANIT 50 GÜN SONRA GELEN KUTSAL RUHTUR
Metinden de anlaşıldığı kadarıyla hiç bir peygamber veya ruhsal varlık parakletosun yerini tutamaz. Bunları göz önüne alın: "o, sonsuza dek onlarla birlikte olacak, başkaları tarafından ne görülecek ve ne de tanınmayacak ve İsa Mesih'i yüceltirken söylediklerinin tümünü onlara hatırlatacak." İncil'de bu nitelikleri taşıyan bir tek varlık görülmektedir o da İsa'nın gösterdiği ve parakletos olarak betimlediği İncil'in Kutsal Ruh'udur. O, yukarıda söylenen tüm şeyleri yerine getirecektir.

Göğe alınmadan hemen önce İsa, Elçilerin İşleri 1.nci bölümde Kutsal Ruh için (Yuh.14:16 ve 16:7'de vaadettiği) şöyle söylemektedir:

* Elçi.1:1 "Baba'nın vermiş olduğu ve benden duyduğunuz sözün gerçekleşmesini bekleyin"
* Elçi.1:5 "Sizler birkaç güne kadar Kutsal Ruhla vaftiz edileceksiniz"

Görülüyor ki İsa'nın kendisinden bahsettiği "yardımcı" güçle donanarak, O'nun göğe alınışından 10 gün sonra (dirilişin 50.nci günü olduğu için Pentikost günü denilir), ama Hz. Muhammedin doğuşundan tam 570 yıl önce gelen Kutsal Ruh'tur.

Kutsal Ruh vaadi >> Yuh.16:7
40 GÜN SONRA >> İsa'nın göğe alınışı
10 GÜN SONRA >> Pentikost Elçi 2:1
570 YIL SONRA >> Hz. Muhammedin doğuşu
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Şimdi çok yorgunum okuyamadım,okuduğumda cevap veririm İnşAllah :)
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Şimdi çok yorgunum okuyamadım,okuduğumda cevap veririm İnşAllah :)

Hazır siz yazmışken düzeltme yapayım.Yukarıda Aramice Farsça ve Latince karışımı demişim ve İsa'nın konuştuğu diller arasında Latince'yi saymışım.Latince'de bilinirdi ama bilgi yanlış olmuş.Aramice aslında Farsça ve Grekçe karışımı bir dildir.Yahudi olmayan bir kavim olan Aramlar'ın dilidir.İsa Mesih ise Latince değil Grekçe konuşmuştur.İbranice,Aramice ve Grekçe o coğrafyanın en yaygın dilleridir ve oralardaki herkes bu üç dili az çok konuşmaktadır.İsa Mesih'te bu üç dili kullanmıştır.Latince'yi değil...

Kusura bakmayın yanlış bilgi verdiğim için.
 

barayev

Doçent
Katılım
24 Mar 2010
Mesajlar
608
Tepkime puanı
21
Puanları
0
İRŞAD ET bu İhvancıları sevgili Dostum Mesihçi..bunlar yoldan çıkmışlar..
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
İncil'in aslı Aramice değil,Yunanca ve İbranice'dir.Aramice ise İbranice değil Farsça ve Latince karışımı bir dildir ve Babil sürgününden sonra Yahudiler arasında kullanılmaya başlamıştır.İsa Mesih Aramice,İbranice ve Latince konuşmuştur.İncil'i yazan İsa Mesih olmadığından onun konuştuğu dillerde yazılmasının bir gerekliliği yoktur.

Bazı Müslümanların yapmaya çalıştıkları şey, bu kelimenin (PARAKLETOS) sesli harflerini (a-a-e-o), öbür kelimenin (PERİKLYTOS) e-i-y-o gibi harfleriyle değiştirmektir. Seslilerin kelimeye dahil edilmediği dönemlerde, İbranice ve Arapça gibi dillerde yazarın hangi sesli harfi kullanacağı konusunda birtakım tartışmalı boşluklar vardır. Ama aynı şey Grekçe'de yoktur; çünkü tüm sesli harfler Grekçe metinlerde açıkça yazılır.

GREK EL YAZMALARI "PARAKLETOS" KELİMESİNİ DOĞRULAR:
Eğer bu kelimenin nasıl yazıldığı konusunda herhangi bir kuşku varsa, bunu mevcut el yazmalarından anlamak mümkündür. Bunlar, en eski el yazmaları olan Codex Siniaticus ve Codex Alexandrianus (ki şu anda Londra'da British Müzesindedirler) da dahil olmak üzere her isteyenin araştırmasına açıktırlar. Zaten, Yeni Anlaşma'nın Hz. Muhammedin devrinden öncelere giden 70'den fazla Grekçe el yazması vardır ve bunların hiçbirinde de PERİKLYTOS kelimesi kullanılmaz.

Pek çok müslüman Kitabı açıp Yuh 16:7 ile birlikte bu ayeti okur ve Kitabı kapatır. Onların kavrayamadıkları husus Kitabın bir bölümünü alıp diğer yerleri görmezlikten gelmeni çok sakıncalı olduğudur. Bir okuyucu gerçekten de samimi bir şekilde ilgileniyorsa kendi amacına uygun olan ayetleri veya tümceleri okumadan önce bölümün tümüne bakmalıdır. Ve bunu yaptığında görecektir ki İsa Mesih, Yuhanna 14:16 ve 16:7 nolu ayetlerde, gelecek Parakletos'un kimliği ve gelişiyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir.

Yuhanna 14 ve 16 ncı bölümlere göre İsa gelecek Parakletosun bir insan olamıyacağını söyler, şöyleki:
* Yuh.14:16..."o sonsuza dek sizinle birlikte olacak" (oysa bir insan sonsuza dek yaşamaz).
* Yuh.14:17..."o gerçeğin ruhu olacaktır" (bir insan ruhtan farklıdır).
* Yuh.14:17..."dünya onu ne görür" (oysa insan görülür).
* Yuh.14:17..."ve ne de onu tanır" (oysa insan tanınır).
* Yuh.14:17..."ve o içinizde olacaktır"(bir insan başkasının içinde olamaz).

İsa kendisini işaret ederek Parakletosun özel bir misyonu olduğunu söyler, şöyleki:
* Yuh.14:26..."Babanın benim adımla göndereceği"
* Yuh.14:26..."size söylediğim tüm şeyleri hatırlatacak"
* Yuh.16:08..."o günah karşısında tüm dünyanın suçluluğunu gösterecek"
* Yuh.16:14..."o beni yüceltecek"

İsa Parakletosun bir ruh olduğunu yineler: * Yuh.14:17..."Gerçeğin Ruhu"
* Yuh.14:26..."Yardımcı (Parakletos) Kutsal Ruh"

YANIT 50 GÜN SONRA GELEN KUTSAL RUHTUR
Metinden de anlaşıldığı kadarıyla hiç bir peygamber veya ruhsal varlık parakletosun yerini tutamaz. Bunları göz önüne alın: "o, sonsuza dek onlarla birlikte olacak, başkaları tarafından ne görülecek ve ne de tanınmayacak ve İsa Mesih'i yüceltirken söylediklerinin tümünü onlara hatırlatacak." İncil'de bu nitelikleri taşıyan bir tek varlık görülmektedir o da İsa'nın gösterdiği ve parakletos olarak betimlediği İncil'in Kutsal Ruh'udur. O, yukarıda söylenen tüm şeyleri yerine getirecektir.

Göğe alınmadan hemen önce İsa, Elçilerin İşleri 1.nci bölümde Kutsal Ruh için (Yuh.14:16 ve 16:7'de vaadettiği) şöyle söylemektedir:

* Elçi.1:1 "Baba'nın vermiş olduğu ve benden duyduğunuz sözün gerçekleşmesini bekleyin"
* Elçi.1:5 "Sizler birkaç güne kadar Kutsal Ruhla vaftiz edileceksiniz"

Görülüyor ki İsa'nın kendisinden bahsettiği "yardımcı" güçle donanarak, O'nun göğe alınışından 10 gün sonra (dirilişin 50.nci günü olduğu için Pentikost günü denilir), ama Hz. Muhammedin doğuşundan tam 570 yıl önce gelen Kutsal Ruh'tur.

Kutsal Ruh vaadi >> Yuh.16:7
40 GÜN SONRA >> İsa'nın göğe alınışı
10 GÜN SONRA >> Pentikost Elçi 2:1
570 YIL SONRA >> Hz. Muhammedin doğuşu

Şimdi bende alıntılarınıza karşı güvenilir kaynaklardan alıntılar getirsem bu konu yüz sayfaya kadar uzaar gider :)
Ne siz benim tezlerimi çürütebiliyorsunuz ne de ben sizin tezlerinizi çürütebiliyorum.Onun için bu münazarayı burda bitirmek daha doğru olacaktır.Saygılarımla.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
@Yitik Lale Pek ala nasıl isterseniz. Esenlikler :)
 
Üst