Kuran yetersiz mi?Hadise muhtaç mıyız?

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Selam Fakr

Kısmet pencere açmaz isek görmemiz mümkün olmaz değil mi?

Selam

Bizim ''kısmet'' ve(ya) ''inşallah'' dememiz toplumun bir kesiminde ''savsaklama'' anlamı taşısa da bizim katımızda bu anlam taşımamaktadır.Biz bu kavramların ciddiyetinin farkında olarak ''takdiri'' Allah'a bırakma eylemini dile getirdik...

Selametle...
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Selam Fakr

Biz resülleri ve beraberinde getirdiklerini nasıl tanıyabiliriz. Biz resüllerin Allah tarafından gönderildiğine nasıl şahit olacağız?

Benim yaptığım resül tanımı geneldi ve konumuz olan insan üzerine idi. Resül olmak ile Allah 'ın resülü olmak çok farklı şeylerdir değil mi?

Selam

Sorduğum soruyla alakalı bir soru/cevap olmamış.!Bu sorum halen cevap bekliyor...

Sizin sorunuz ile ilgili olarak ise;kısaca üç hususu dile getirmekle başlamış olayım.

1)Bu İNSAN RESUL ''taş koğugundan'' çıkmış birisi değil.Resulluk kendisine gelmeden önce ''emin''liğinden tutunda her zaman ''doğru söylemesine'' kadar güzellikleri barındıran yaşantısı olan,bilinen bir insan.Bu onun sözlerin yaklaşımına dair önemli bir adım.

2)Bu dile getiren,gösteren kitabın ifadesiyle ‘’öz oğullarını bildikleri’’ kadar bilebilecekleri bilgi ve netlik var.

3)Resulun söylediklerini tecrübe edebileceğin ''sağlamalar'' var.Bunu kendi bedeniniz de uygulayabileceğiniz gibi görsel olarak ''Resul'' de de görme durumumuz vardır.Bu kişideki farkındalık boyutu ile alakalıdır.

Diğer sorunuz ile ilgili olarak ise evet.Resul kavramında ''Allah Resulu'' ve ''başkasının Resulu'' ayrımı söz konusudur.Ama Allah'ın resulu sadece insan ile sınırlı değildir.

Selametle...
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Selam

Konunun bütünlüğü içerisinde evet.

Selam Fakr

İşte bende bu noktada hayır diyorum. Çünkü önüne geçilmez bir yol açmış olursunuz ki zaten daha öncekilerde bunu yaptıkları için şuan kelimeler beşiğinde değil.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Selam



1)Bu İNSAN RESUL ''taş koğugundan'' çıkmış birisi değil.Resulluk kendisine gelmeden önce ''emin''liğinden tutunda her zaman ''doğru söylemesine'' kadar güzellikleri barındıran yaşantısı olan,bilinen bir insan.Bu onun sözlerin yaklaşımına dair önemli bir adım.



Selametle...

Selam Fakr

Tabiki taş koğugunda değil Alak 'tan çıkmış birisi. Resulluk gelmeden önce "emin" liği yaşadığı toplum ile alakalı bir durum Allah katındaki bir durum değil ki?

Önemli olan Allah 'ın ayetlerini okumaya yönelmesi ve başlaması yani bir nevi hazır programın bünyesinde işletmeye başlaması gibi bir durum. Burada söz konusu olan elbisemiz bile bir birinden bağımsız parçaların bir araya gelip entegre bir biçimde bir bütün oluşturması gibi bir yapı var.

Dikkat edersen Zikri biz indirdik deniyor yani biz indiriyoruz denmiyor. Elimizde mushafı biz şuanki yaşadığımız hayat çizgisinde anlamaya çalıştığımız için bazı noktaları es geçiyoruz. Hristiyanlar neden Meryemoğlu İsa 'yı Rab edinsinler ki? Elimizdeki mushaf bize insan 'ın geçtiği aşamaları anlatıyor yani inşadan geçtiği yolları anlattığının farkına varılması gerekiyor.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Selam


2)Bu dile getiren,gösteren kitabın ifadesiyle ‘’öz oğullarını bildikleri’’ kadar bilebilecekleri bilgi ve netlik var.


Selametle...

Selam Fakr

Sende çok iyi biliyorsun ki Kitabı manası ile dünya hayatının geçici meta olan yaşantıdaki çocuk edinme ve onları tanıma gibi algılanması doğru değil.
Bu durum beni daha çok tasdik eder. Çünkü İnsan 'a yol gösterilmiştir artık ya şükreden olacak yada nankörlerden olacaktır bu durumda yol gösterilmiş olan birisine yeni bir yol gösterilir mi?

Allah 'ın kullarına vermiş olduğu nimetler ortada iken bu nimetlere karşı şükür ve hamd etmesi gerektiğini söyleyen birini tanıması için verilen nimetleri ve nasıl şükür ve hamd etmesi gerektiğini biliyor olması gerekiyor sadece vermiş olduğu sözü unutmuş yada dünya hayatının çekiciliği ile akıl örtülmüş birisine tekrar hatırlatma yapılması yeterlidir galiba
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Selam


3)Resulun söylediklerini tecrübe edebileceğin ''sağlamalar'' var.Bunu kendi bedeniniz de uygulayabileceğiniz gibi görsel olarak ''Resul'' de de görme durumumuz vardır.Bu kişideki farkındalık boyutu ile alakalıdır.


Selametle...

Selam Fakr

Sana tebliğ etmemiş bir elçi var. Şu zaman diliminde yaşayan insanlar elçi görmediler!! O zaman bir birini takip eden insanlar bir birlerinin elçileri olmuş oluyorlar. Oysa evrensel yasa ve kanunlar ile donatılmış yaşadığımız bu kainatta evrensel olmayan yasa ve kanunlar ile elçilik yapılması ne kadar doğru olabilir ki? Bölgeye ve zamana haps edilmiş bir elçilikten bahsediyorsunuz? O zaman ve mekandan münezzeh değilmidir?
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Selam Fakr

7 ana çakra/şakra nedir? biraz ayrıntı verebilirmisin.

Selam

İnsan denilen varlığın üzerinde 7 ana yol/çakra/şakra/dönen şey vardır. Bunların temsil ettikleri organlar, duygular vs. vardır.

Kişinin niyetlerine, farkındalıklarına, yaşantısına, yediğine, giydiğine, düşüncelerine vb. kadar her şey bununla bağlantılıdır/ilintilidir.

1. çakra Kök çakradır.7. çakra da tepe çakradır.

Bunların ''din dilinde'' karşılıkları vardır. Misal 1. çakra Nefsi emmareyi ve dünyayı temsil ederken, 7. çakra âdem'i temsil eder.

Bunların dönüş hızları ile frekans durumları temsil ettikleri ile örtüşür.1. çakradaki frekans boyutu ile ''dünya boyutu'' frekansı aynıdır. En düşük frekans budur.

Kısaca giriş niteliğinde bir kaç bilgi sunacak olursak;(Duygu boyutları uzun süreceği için girmeyeceğim. Özel bir soru olursa cevaplarım.)

1) Kök çakranın yeri Omurganın kökündedir. Rengi kırmızı (yakut kırmızısı)dır.30 saniyede 4 vuruş olması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise böbrek üstü bezidir. Boyutu dünya, mertebesi nefsi emaredir.

2). Cinsel (Sakral) Çakranın yeri göbek deliğimizin iki parmak altında yer alır.Rengi turuncu (Kırmızı-turuncu)dur.30 saniyede saat yönü tersi 6 dönüş olması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise üreme bezleridir. Mertebesi nefsi levvamedir.

3) Güneş sinir ağı (Solar Pleksus)un yeri göbek deliğimiz ile göğüs kafesimiz arasında yer alır (mide bölgesi).Rengi sarıdır.30 saniyede saat yönünde 8 dönüş yapması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise Pankreas, insilündür. Mertebesi nefsi mülhimedir.

4) Kalp Çakrasının yeri göğüslerin tam ortasında vücudun merkezindedir. Rengi yeşil (zümrüt yeşili), pembe ve altın sarısıdır. 30 saniyede saat yönünde 12 dönüş yapması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise timüs bezi, timüs hormonudur. Mertebesi nefsi mutmainedir. Bildiğimiz cennet boyutudur.

5) Boğaz Çakrasının yeri boğazımızın üstünde köprücük kemiği ile gırtlak arasındadır. Rengi mavidir. 30 saniyede saat yönü tersine 16 dönüş yapması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise tiroit bezidir.Mertebe nefsi radiyedir.Cebrail ile tanışacağınız makamdır!.

6) Üçüncü Göz Çakrası (Alın Çakrası)nın yeri İki gözün arasında kaşların ortasında yer alır. Rengi İndigo mavi, mor (parlak çivit mavisi)dur.30 saniyede saat yönünde 96 dönüş yapması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise hipofiz bezi, vasapressindir. Mertebesi nefsi mardiyyedir.Sidretul müntehadır.

7) Tepe/Taç Çakranın Yeri başımızın tepesinde en ortada ve en yüksek noktasında yer alır. Rengi Beyaz, altın rengi, koyu mor renktedir. 30 saniyede saat yönünde 972 dönüş yapması uyumlu halidir İlgili salgı bezi ise epifiz bezi, serotonindir. Mertebesi nefsi kamile yani Âdem’dir.

Girizgâh olarak bunlar yeterli olacaktır.

Selametle.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Selam

İnsan denilen varlığın üzerinde 7 ana yol/çakra/şakra/dönen şey vardır. Bunların temsil ettikleri organlar, duygular vs. vardır.

Kişinin niyetlerine, farkındalıklarına, yaşantısına, yediğine, giydiğine, düşüncelerine vb. kadar her şey bununla bağlantılıdır/ilintilidir.

1. çakra Kök çakradır.7. çakra da tepe çakradır.

Bunların ''din dilinde'' karşılıkları vardır. Misal 1. çakra Nefsi emmareyi ve dünyayı temsil ederken, 7. çakra âdem'i temsil eder.

Bunların dönüş hızları ile frekans durumları temsil ettikleri ile örtüşür.1. çakradaki frekans boyutu ile ''dünya boyutu'' frekansı aynıdır. En düşük frekans budur.

Kısaca giriş niteliğinde bir kaç bilgi sunacak olursak;(Duygu boyutları uzun süreceği için girmeyeceğim. Özel bir soru olursa cevaplarım.)

1) Kök çakranın yeri Omurganın kökündedir. Rengi kırmızı (yakut kırmızısı)dır.30 saniyede 4 vuruş olması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise böbrek üstü bezidir. Boyutu dünya, mertebesi nefsi emaredir.

2). Cinsel (Sakral) Çakranın yeri göbek deliğimizin iki parmak altında yer alır.Rengi turuncu (Kırmızı-turuncu)dur.30 saniyede saat yönü tersi 6 dönüş olması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise üreme bezleridir. Mertebesi nefsi levvamedir.

3) Güneş sinir ağı (Solar Pleksus)un yeri göbek deliğimiz ile göğüs kafesimiz arasında yer alır (mide bölgesi).Rengi sarıdır.30 saniyede saat yönünde 8 dönüş yapması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise Pankreas, insilündür. Mertebesi nefsi mülhimedir.

4) Kalp Çakrasının yeri göğüslerin tam ortasında vücudun merkezindedir. Rengi yeşil (zümrüt yeşili), pembe ve altın sarısıdır. 30 saniyede saat yönünde 12 dönüş yapması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise timüs bezi, timüs hormonudur. Mertebesi nefsi mutmainedir. Bildiğimiz cennet boyutudur.

5) Boğaz Çakrasının yeri boğazımızın üstünde köprücük kemiği ile gırtlak arasındadır. Rengi mavidir. 30 saniyede saat yönü tersine 16 dönüş yapması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise tiroit bezidir.Mertebe nefsi radiyedir.Cebrail ile tanışacağınız makamdır!.

6) Üçüncü Göz Çakrası (Alın Çakrası)nın yeri İki gözün arasında kaşların ortasında yer alır. Rengi İndigo mavi, mor (parlak çivit mavisi)dur.30 saniyede saat yönünde 96 dönüş yapması uyumlu halidir. İlgili salgı bezi ise hipofiz bezi, vasapressindir. Mertebesi nefsi mardiyyedir.Sidretul müntehadır.

7) Tepe/Taç Çakranın Yeri başımızın tepesinde en ortada ve en yüksek noktasında yer alır. Rengi Beyaz, altın rengi, koyu mor renktedir. 30 saniyede saat yönünde 972 dönüş yapması uyumlu halidir İlgili salgı bezi ise epifiz bezi, serotonindir. Mertebesi nefsi kamile yani Âdem’dir.

Girizgâh olarak bunlar yeterli olacaktır.

Selametle.

Selam Fakr

Peki bu dediklerinize peygamberin sünnetinden, hadislerinden ve kitaptan açık bir kaç ayet gösterebilirmisiniz?
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Selam Fakr

Tabiki taş koğugunda değil Alak 'tan çıkmış birisi. Resulluk gelmeden önce "emin" liği yaşadığı toplum ile alakalı bir durum Allah katındaki bir durum değil ki?

Önemli olan Allah 'ın ayetlerini okumaya yönelmesi ve başlaması yani bir nevi hazır programın bünyesinde işletmeye başlaması gibi bir durum. Burada söz konusu olan elbisemiz bile bir birinden bağımsız parçaların bir araya gelip entegre bir biçimde bir bütün oluşturması gibi bir yapı var.

Dikkat edersen Zikri biz indirdik deniyor yani biz indiriyoruz denmiyor. Elimizde mushafı biz şuanki yaşadığımız hayat çizgisinde anlamaya çalıştığımız için bazı noktaları es geçiyoruz. Hristiyanlar neden Meryemoğlu İsa 'yı Rab edinsinler ki? Elimizdeki mushaf bize insan 'ın geçtiği aşamaları anlatıyor yani inşadan geçtiği yolları anlattığının farkına varılması gerekiyor.

Selam

Bizim yaklaşımımız şudur ki;

Eminlik vasfı toplumdan topluma değişecek bir vasıf değildir.Hangi topluma giderseniz gidin aynıdır/aynı anlamı barındırır.Bu vasfınında öz itibariyle Allah katındaki ile aynıdır.Çünkü bu vasıflık kalbin eylemi sonucu ortaya çıkan bir husustur.

Yani Allah katında emin olmayan birisine üstünde çokca durduğunuz sünnetullah'a aykırı bir durum olup bunun ayrımı bile bize sağlıklı bir sonuç çıkarmayacaktır.

Ayrıca Alak hususunu biraz daha derinlemesine düşünmenizi tavsiye ederim.Göreceksiniz ki bunun sizin ayrım yaptığınız Allah katı ile nasıl bağlantılı olduğunu göreceksiniz.(Alak hususunu en başa götürün bakın neler göreceksiniz)

Zikr ve oku'ma hususunda ise bildiğiniz üzere bendeniz Kur'an'ın tek seferde Muhammed(as) ın kalbine indirildiğini ve oku'dukça,gör'dükçe,farkındalığı artıkça bu indirilenin 23 sene gibi bir sürede açığa çıktığını başka bir ifade ile kalbine indirileni oku'masının 23 sene aldığını ifade ediyor ve inanıyorum.Dilenirse bunları destekleyen,açılyan ayat'ları yönlendirme yeri geldikçede açıklama yaparız.

Bahsettiğiniz husus Hicr Suresi Ayat 9 ise bu sadece özelde Muhammed(as) a verilen ''kitab''la sınırlı olmadığı sizin bilmeniz hasebiyle Kur'an'la alakalı olduğunu dile getirebilinir.

İndirdik ve indiriyoruz hususunda ise bizim gör'düğümüz bunun bir kaç nedeni vardır.Sadece ikisini paylaşalım.Birincisi bu dil ile alakalıdır.Bu bağlamda bir kuraldır.Sizin bağlantı kurduğunuz ile alakalı değildir.İkincisi her şey ama her şey AN'da ol'duğu için buna atıf vardır.Kitab bunu içeriğinde çokça kullanır.

Selametle...
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Selam Fakr

Sende çok iyi biliyorsun ki Kitabı manası ile dünya hayatının geçici meta olan yaşantıdaki çocuk edinme ve onları tanıma gibi algılanması doğru değil.
Bu durum beni daha çok tasdik eder. Çünkü İnsan 'a yol gösterilmiştir artık ya şükreden olacak yada nankörlerden olacaktır bu durumda yol gösterilmiş olan birisine yeni bir yol gösterilir mi?

Allah 'ın kullarına vermiş olduğu nimetler ortada iken bu nimetlere karşı şükür ve hamd etmesi gerektiğini söyleyen birini tanıması için verilen nimetleri ve nasıl şükür ve hamd etmesi gerektiğini biliyor olması gerekiyor sadece vermiş olduğu sözü unutmuş yada dünya hayatının çekiciliği ile akıl örtülmüş birisine tekrar hatırlatma yapılması yeterlidir galiba

Selam

Bütünü yakalayamıyorsunuz maalesef.Parçalıyorsunuz.Kavramları sadece bir anlam ile sınırlıyorsunuz.Kitab'ta kullanılan ''oğul'' kavramının bir kaç anlamı var.Bir kısmı biyolojik iken bir kısmı/İsa(as)olayında ki gibi biyolojik değildir.

Selametle...
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Selam Fakr

Sana tebliğ etmemiş bir elçi var. Şu zaman diliminde yaşayan insanlar elçi görmediler!! O zaman bir birini takip eden insanlar bir birlerinin elçileri olmuş oluyorlar. Oysa evrensel yasa ve kanunlar ile donatılmış yaşadığımız bu kainatta evrensel olmayan yasa ve kanunlar ile elçilik yapılması ne kadar doğru olabilir ki? Bölgeye ve zamana haps edilmiş bir elçilikten bahsediyorsunuz? O zaman ve mekandan münezzeh değilmidir?

Selam

Sorularıma cevap değil de sorularınız artırarak devam ediyorsunuz.İsterseniz siz de biraz dengeyi sağlama adına biraz cevap üzerinden katkılar verin!

Sözünüzün ilk kısmı ile başlayarak ''Eminmisiniz''? diyelim.Nereden biliyorsunuz bana tebliğ edecek bir elçinin gelmediğini veya sizin ifadenizle bu zamanda tebliğ edilmeyen bir elçinin gelmediğini.(Burada bir kapı aralamasına izin vermeyelim.Kastımız evrenesoğlu veya bu tür düşünce barındıran olaylarla alakalı değildir.)Sizin ifade ettiğiniz ''evrensel yasa ve kanunlar'' ifadesi gördüğüm kadarıyla ''söz de kalmış'' gibi.Çünkü bunu oku'muş olsaydınız bu soruyu sormamanız lazımdı.

İlave olarak lütfen bendeniz Fakr'ın söylemediği sözleri bana isnad etmeyiniz.Bendeniz hiç bir zaman elçilik görevini bölgeye veya zamana hapsetmedim.Bu forumda bir içerik bulmanız mümkün değildir.Kademe aşamalarından bahsetmek mümkündür ama bu durum söz konusu değildir.O açıdan evrensel bir kitabın bölgesel veya zamanın bir kısmına hitap etmesi söz konusu değildir.Bizim yakalşımımız bu yöndedir.

Bunu hapseden kişiler veya ekoller vb her kimse sadece kendi farkındalığı ile alakalı olup kitabının muradını temsil etmemektedir.

Zaman ve mekan münezzehliği anlamında ise maalesef daha önceki mesajımdaki kısıma atıfta bulunmak zorundayım.Parçalamayın.Bütünü görün.Bu da ancak teşbih ve tenzihin beraber kullanılması ile mümkündür.Bunu yansıtan bir çok ayat var.Tamamen tenzihte kalmak yanlış tamamen teşbihte de kalmak yanlıştır.

Kitabta kullanılan kavramları dikkatli bir şekilde oku'yun.Misal esma kullanımlarında zaman ve mekandan bahseden esma varken zamandan ve mekandan bahsedilmeksizin bahsedilen esmalar var.Bu oku'mada bir girizgah olsun....Biraz daha zaman lazım!...

Selametle...
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Selam

Bütünü yakalayamıyorsunuz maalesef.Parçalıyorsunuz.Kavramları sadece bir anlam ile sınırlıyorsunuz.Kitab'ta kullanılan ''oğul'' kavramının bir kaç anlamı var.Bir kısmı biyolojik iken bir kısmı/İsa(as)olayında ki gibi biyolojik değildir.

Selametle...

Selam Fakr

Kusura bakma benim adım hıdır elimden gelen budur.

selam et
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Selam

Sorularıma cevap değil de sorularınız artırarak devam ediyorsunuz.İsterseniz siz de biraz dengeyi sağlama adına biraz cevap üzerinden katkılar verin!

Sözünüzün ilk kısmı ile başlayarak ''Eminmisiniz''? diyelim.Nereden biliyorsunuz bana tebliğ edecek bir elçinin gelmediğini veya sizin ifadenizle bu zamanda tebliğ edilmeyen bir elçinin gelmediğini.(Burada bir kapı aralamasına izin vermeyelim.Kastımız evrenesoğlu veya bu tür düşünce barındıran olaylarla alakalı değildir.)Sizin ifade ettiğiniz ''evrensel yasa ve kanunlar'' ifadesi gördüğüm kadarıyla ''söz de kalmış'' gibi.Çünkü bunu oku'muş olsaydınız bu soruyu sormamanız lazımdı.

İlave olarak lütfen bendeniz Fakr'ın söylemediği sözleri bana isnad etmeyiniz.Bendeniz hiç bir zaman elçilik görevini bölgeye veya zamana hapsetmedim.Bu forumda bir içerik bulmanız mümkün değildir.Kademe aşamalarından bahsetmek mümkündür ama bu durum söz konusu değildir.O açıdan evrensel bir kitabın bölgesel veya zamanın bir kısmına hitap etmesi söz konusu değildir.Bizim yakalşımımız bu yöndedir.

Bunu hapseden kişiler veya ekoller vb her kimse sadece kendi farkındalığı ile alakalı olup kitabının muradını temsil etmemektedir.

Zaman ve mekan münezzehliği anlamında ise maalesef daha önceki mesajımdaki kısıma atıfta bulunmak zorundayım.Parçalamayın.Bütünü görün.Bu da ancak teşbih ve tenzihin beraber kullanılması ile mümkündür.Bunu yansıtan bir çok ayat var.Tamamen tenzihte kalmak yanlış tamamen teşbihte de kalmak yanlıştır.

Kitabta kullanılan kavramları dikkatli bir şekilde oku'yun.Misal esma kullanımlarında zaman ve mekandan bahseden esma varken zamandan ve mekandan bahsedilmeksizin bahsedilen esmalar var.Bu oku'mada bir girizgah olsun....Biraz daha zaman lazım!...

Selametle...

Selam Fakr

Güzel abim bak bu üçüncü oldu. Çığı benim üzerime yığıyorsun beni anlamamak ve farklı anlamak için elinden geleni yapıyorsun.

Sürekli sana anlatmaya çalışıyorum fark ıska geçiyorsun 1. tanışmıyoruz ve bir birimizi tanımıyoruz 2. farklı algılar üzere konuşuyoruz bu iki nedenden ötürü beni farklı ve söylemediğim yada anlatmak istemediğim şey sende farklı bir mana ve anlama neden oluyor. Bu durum sağlıklı iletişim kurmayı engelliyor.
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Selam Fakr

Güzel abim bak bu üçüncü oldu. Çığı benim üzerime yığıyorsun beni anlamamak ve farklı anlamak için elinden geleni yapıyorsun.

Sürekli sana anlatmaya çalışıyorum fark ıska geçiyorsun 1. tanışmıyoruz ve bir birimizi tanımıyoruz 2. farklı algılar üzere konuşuyoruz bu iki nedenden ötürü beni farklı ve söylemediğim yada anlatmak istemediğim şey sende farklı bir mana ve anlama neden oluyor. Bu durum sağlıklı iletişim kurmayı engelliyor.

Selam

O zaman adams bu durumda yapılacak husus şudur benim de aynı tavrı göstererek kendini ifade etmemem ve burada konuşmayı sonlandırmamdır.Çünkü iletişim karşılıklı olur değil mi?

Siz kendinizi ifade etmezseniz bir katkı sağlamaz iseniz bu bir diyolog değil bir monolog olur ki bu da sağlıklı bir tablo çıkarmaz.

Her neyse sonlandıralım...

Selametle...
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Selam

Kaçak güreşmek size yakışmıyor.

Fakr

kaçak güreşmiyorum neden böyle düşünüyorsun ki? Ben diyorum ki kitabı dış dünya kavramları ile anlayamazsın içe bakmalısın içten gelene bakmalısın diyorum. Sen kavramları bir anlam ile sınırlıyorsun diyorsun. Ben derdimi anlatmak için konuyu açmaya çalışırken sen konuyu parçalamak dağıttığımı söylüyorsun.

Bilgiyi paylaşalım ve üzerinde düşünelim bizim için en güzeli budur.
 
Üst