İlk hadisçinin (Buhari) ölümü Hicret’ten 256 yıl sonraya geliyor!
Yaklaşık 230 yıl boyunca hiç hadis kitabı yok!
Arkadaşlar peygamberin yazım yasağı bazılarınca biraz yanlış anlaşılmıştır. Evet peygamber "Kim benden Kur'an dışında bir şey yazarsa onu imha etsin" diyerek bir yasak getirmiştir fakat bu Kur'an ile karışma tehlikesi üzerine söylenmiştir bunun beraberine teşvik olarak "Kim benden duyduğu bir sözü olduğu/işittiği gibi naklederse Allah onun yüzünü ak etsin" demiştir. Ve yine "Kim benim üzerime kasıtlı olarak yalan söylerse cehennemdeki yerini hazırlasın" demiştir. Baktığımızda yasak, teşvik ve tehdit hadislerini görüyoruz bazı sahabiler mesela Ebu zer el Gıfari: kılıcı başıma vursanızda ben Rasulden duyduğum bir hadisi nakledeceğim diyerek teşvik hadisince hareket etmiş, Zübeyir b. Avvam ise tehdit hadisinden çekinerek sorulanlar dışında hiç hadis rivayet etmemiştir. Bunun ötesinde Peygamber, Amr b. As'a bu ağızdan yalan çıkmaz yaz demiştir ve yine Yemenli ebu Şah gelip bu hutbeyi bana yazar mısın demesi üzerine Peygamber yazdırmıştır.
Yazım yasağı konusunda İbn Kuteybe; yazıyı iyi bilmeyenler yüzünden demiştir. Hatip Bağdadi ise; Kur'anla karışma tehlikesi, yasağın kişiden kişiye değişmesi kimine izin kimine yasak verilmesi üzerinde durmuştur.Tarihe bakıldığında hz. Ebubekir ve Ömer'in hadis yazma denemeleri olmuştur hatta hz. Ali'nin yanılmıyorsam 40 hadisten oluşan "Alinin sahifesi" isimli bi sahifesi bulunmaktadır. Dahası Amr b. As'ın 1000 hadisten oluşan sahifesi mevcuttur Ebu Hureyre kendisi için ben hadis yazmazdım fakat o yazardı demiştir. Ve yine Hemmam b. Münebbih'in 140 hadisten oluşan es-Sahifetü's Sahiha isimli eseri hiç bozulmadan yani her hangi bi kitap içine girmeden dağılmadan günümüze kadar sahife olarak gelmiştir ben birebir gördüm =). Yine Semure b. Cundeb peygamberden dinlediği hadisleri oğullarına öğretmek için yazmıştır.
Sahabe rivayetleri tesebbüt (kesin emin olmak) ilkesine dayanır. Nedir o ? iklal (az rivayet), müzakere yapılarak eksiklerin tamamlanması, şahit isteme, yemin ettirme ve rıhle mesela Eyyub el Ensari bildiği bir hadisten emin olmak için 1 aylık bir yolculuk yapmıştır. Veee esas noktaya yaklaşıyoruz sanırım =)
Şimdi hadisler peygamber zamanında yazılmaya başlanmış mı başlanmış ortaya çıkan ürünlere de sahifeler denmiştir şöyle bir şey var ki sahabe birbirlerinin sahifelerini çoğaltmamış her kesin kendine özel yazdıkları mevcut mesela öncesinde yazıp sonrasında cihad veya her hangi bir sebepten dolayı uzağa giden, yine biri Rasulu farklı bir mekanda dinlerken diğeri farklı bir mekanda dinlemesi vs. şunu da söylemek gerekir ki bazı sahabeler kendileri yazmış olsa da kitabete sıcak bakmamışlardır hatta sahifelerinin ehil olmayan kişilerin eline geçmesi düşüncesiyle ölümlerine yakın ya kendilerinin imha etmesi ya da bunu vasiyet ettikleri de vakıadır.
Sonrasında ise sahabelerin vefatı, fırkaların zuhuru ve hadis senetlerinin uzaması neticesinde yavaş yavaş tedvin hareketleri başlamıştır ve bu hareket İbn. Şİhab ez Zühri döneminde yaygınlaşmıştır (124) bunun sonrasında ise Ömer b. Abdulaziz tarafından resmi olarak tedvin başlatılmıştır hicri 75-125 arası. Sonrasında ise tasnif yani konularına göre hadis ayrımları başlamıştır ve dahası üzerine oluşan hadis terminolojisi..
Sewgili Çelebiler çok titizlikle günümüze getirilmeye çalışılan hadislere binlerce belki daha fazla uydurmalar katılsa bile bizi hepsini yok saymaya itmemeli ki bu" isnad" kavramı insanoğlunun bulduğu en güzel şeylerden biridir denilmiştir, ve bu kavram sadece İslam dünyasının bulup uyguladığı bir gerçektir, bazı şarkiyatçıların/oryantalstlerin bunun sonradan olduğunu söylemeleri de aslında isnad oluşumuna duydukları hayranlıktır diye düşünüyorum..