Rabita

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,170
Tepkime puanı
3,188
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Anladığıma göre yazdığınız sizin kendi fikriniz.

Cevaba gelince

Alinin KV cemaline bakmak ibadettir

Hadis-i Şerif meali

Yeterli midir?
Hadisten hüküm çıkaracak olanların başında mezhep imamları gelir; bana mezhep imamlarının içtihatlarını getir. Öyle işine geldiğinde mantıksal çıkarımlar yapmak bilhassa sizin ekole ters.
Mantiksal cikariminiz da gecersiz. Cemale bakmak, İlahi güzellikleri görmek zaten sevaptır; bundan rabitaya delil olmaz. Görmek, düşünmek başka araya bağ sokup ilahî nura aracı mutad bir ritüele dönüştümek başkadır.

Elhasili siz bana mezhep imamlarinin içtihadını getirin, getirebiliyorsaniz.

:::mobil ileti:::
 

ehibba

Paylaşımcı
Katılım
21 Şub 2007
Mesajlar
142
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
İstanbul/Sivas
Hz. Rasulallah SAV efendimiz bir çok hadiste namaz kılarken dikkati dağılıyor (bir şeylere, bir yerlere, birilerine odaklanmış halde iken) diye yüzüğünü çıkarmı, yeni elbisesini bir sahabe efendimize RA vermiştir...

Sahabe Efendilerimizden bazıları İşi o kadar ilerletmişler ki evden çıkıp çarşıya giderken Hz. Rasulallah SaV ın gittiği yoldan gidip, geldiği yoldan gelmişler ve hatta bir kısmı onun adımlarını bile takip etmişler. Bu halde olan bir zatın takip ettiği kişinin gözünün önünden gitmedi düşünülebilir mi?

Gene @Hakperest in bahsettiği Mevlana Halidi Bağdadi KS hz. nin rabıta risalesinde Hz. ebubekir RA nın "Ya Rasulallah SAV.... Def-i Hacet ederken bile gözümğn önünden gitmiyorsunuz" dediği yazılırır

Gene hadislerde bir takım şeylere bakmanın direk ibadet olduğu bildirirlir. Mesela kurana bakmak, kabeye bakmak, alime bakmak, ana babaya merhametle bakmak, denize bakmak, Hz. Ali KV ya bakmak vs

Hadislerde durum bu iken kuranda "Salihlerle olun" emrini bizler maddeye bağlı kaldığımız için sadece zahiri beraberlik olarak anlıyoruz. AMa ya salih zat uzakta ise, yanıumızda değil ise nasıl beraber oluruz diye düşünmüyoruz

Ya da kuranda "sınır boylarında nöbet tutun" ayetini sadece zahirde kaldığımız için ülke sınırında nöbet tutmak için anlıyoruz. Oysa ayette helal/haram, günah/sevap, yasak/serbest gibi şeylerin sınırında nöbet tutun denebileceğini ve rabıtalı insanın aklının rabıta yaptığı kişideyken hata düşünemeyeceğini hiç düşünmüyoruz

Ve alimlerin namaz kılarken okuduklarını düşünmek gerektiğini, mesela ettihayyat okurken salih kulların karşımızda olduklarını, salavat getirirken Hz. Rasulallah SAV ın mukabele ettiğini düşünmemiz gerektiğini söylediklerini hatırlamıyor ve önemsemiyoruz maalesef

Eğer bu yazılanlar yeterli değilse diğerleri de yazılabilir

Öncelikle Cevap yazdığınız için teşekkür ederim. Benim bildiğim rabıta olayı mürşidin düşünülmesi ile ona Allah tarafından verilen ilahi nurun rabıtayı yapan müride/kişiye akması olayı, yanlışım varsa düzeltin lütfen. Şimdi bu şekil bir uygulamayı efendimiz tavsiye etmiş midir etmemiş midir? Benim almak istediğim cevap bu. İyi insanları düşünmenin hatırda tutmanın bence de hiç bir mahsuru yok. Fakat eline bir resim alıp bir insanı düşünüp Allahtan o kişi vasıtasıyla nur aktığını düşünmek ne kadar doğrudur. Ben samimiyetle Allaha yönelen her kişinin istediğini alacağını düşünüyorum açıkçası.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,170
Tepkime puanı
3,188
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Diyorsunuz

Sonra da

Diyorsunuz

Peki rabıta da SEYRETMEK ten başka ne yapıyorsunuz?
Niyet, maksad, tekrar, beklenti, zamanlama bir olguyu farklı kılar. Mesela her alnı yerde olan secde yapmıyordur. Ameller niyete göredir. İçerik masum olması zarfı masum kılmaz. İbadetler taabudidir zarf ve mazruf, nass iledir. Rabitada hem zarf hem mazruf vardır, mutadtir, niyet içerir; ki bu durumda kökeni nass ile kaim olmak zorundadır; ama asrı saadette malesef böyle bir ibadet biçimi yoktur.

Mezhep imamlarindan bahsetmediginize göre, bunu mezhep imamlarının böyle bir ritüelin islamda olmadığının bilgisi olarak kabul ediyorum. İçtihadı getirirseniz durum değişir tabi.

:::mobil ileti:::
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Niyet, maksad, tekrar, beklenti, zamanlama bir olguyu farklı kılar.
Gönüllerde olanı ancak Allah CC bilir.

Biz kimsenin niyetini bilemeyiz

Yazdıklarınıza göre

Niyeti düzgün olan birisi aslında islama uygun şekilde rabıta yapıyordur

Ya da niyeti bozuk kimse aslında rabıta yapıyorum derken hata da yapıyor olabilir

Şeklinde anlaşılıyor
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,170
Tepkime puanı
3,188
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Gönüllerde olanı ancak Allah CC bilir.

Biz kimsenin niyetini bilemeyiz

Yazdıklarınıza göre

Niyeti düzgün olan birisi aslında islama uygun şekilde rabıta yapıyordur

Ya da niyeti bozuk kimse aslında rabıta yapıyorum derken hata da yapıyor olabilir

Şeklinde anlaşılıyor
Böyle bir ibadet şeklinin olamayacağını ön kabulünden sonra; "metafizik, ledunni,tasavvufi açıdan bir metod olma ihtiyacı varmıdır ve bu metod islamla bağdaşır mı?" sorusu sorulabilir; ki bu tasavvufun ve tarikatın herşeyini irdelemek demektir. Bu durumda benim uzak durmam gerekecek, sizin gönlünüz ve birikiminiz size yap diyorsa yapın, bu sizi bağlar.

:::mobil ileti:::
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Rabıtayı inkar etmek için, insanın evvela kendi aklını inkar etmesi gerekir.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Benim bildiğim rabıta olayı mürşidin düşünülmesi ile ona Allah tarafından verilen ilahi nurun rabıtayı yapan müride/kişiye akması olayı, yanlışım varsa düzeltin lütfen.
Kısmen doğru

Daha ziyade Allah CC dan salih kullara, onlardan mürşide, mürşidden de müride ilahi nurlar, feyz, bereket aktığını düşünürsün

Bu anlamda düşündüğünde rabıta ve salih kullar ancak Allah CC ın feyz ve bereketi, rahmeti için birer vesiledir

Bu manada RAHMET, FEYZ ve BEREKET üzerine düşünmek gerek.

Allah CC bir kuluna rahmet ederse ne olur, feyz ve bereket verirse ne olur?

İşte bunlar da yapılan rabıtanın bir çok sonucundan bazısıdır
Şimdi bu şekil bir uygulamayı efendimiz tavsiye etmiş midir etmemiş midir?
Bazı şeyler bazı şeylerden önce gelir

Mesela islamın ilk yıllarında şeriat, fıkıh gibi konular ön planda olmuştur.

Ama şeriat ve fıkıh ön planda diye tasavvuf yok değildir

Vardır ama geri plandadır, henüz kurumsallaşmamıştır

Mesela bugünkü bazı tarikatlarda yapılan MEDRESE TAHSİLİ aslında Hz. Rasulallah SAV zamanındaki EHLİ SUFFA dan kalmadır

Gene tasavvuf yok diyenlere karşı bazı alimler "vardır ama geri plandadır, adı yoktur" demişler bazıları da "zühd", "takva" adı altında var demişler

Her halikarda şeriat ve fıkıh ön planda iken tasavvuf var olmuş ama geri planda kalmıştır.

Bu şekilde düşündüğünüzde RABITA Hz. RASULALLAH SAV zamanında var mıydı?

Elbette vardı ama geri palandaydı, ya da başka isimle yapılıyordu, ya da insanlara başka şekillerde anlatılıyordu

İşte (bir sebeple de imtihan gereği olarak) başka isimde olmasından, başka şekilde anlatılmasından dolayı da sonraki nesle ne kadar anlatırsanız anlatın AN LA MI YOR LAR

Fakat eline bir resim alıp bir insanı düşünüp Allahtan o kişi vasıtasıyla nur aktığını düşünmek ne kadar doğrudur.
Resmile rabıta olmaz

Mesela biz de "3 ay mürşidi görmeyen rabıtadan düşer" derler

Rabıtanın şartları vardır

Zor iştir, herkes rabıta yapamaz, rabıtalı olamaz bırakın rabıta yapmayı çoğu (mesela ben) rabıtanın ne olduğunu, nasıl yapıldığını bile bilmez

Her rabıta yapanı rabıta yapıyor sanmayın

Bana göre Türkiye de toplasan 100 tane rabıtalı zat çıkmaz

Ben samimiyetle Allaha yönelen her kişinin istediğini alacağını düşünüyorum açıkçası.
Allah CC kendine yönelene elbet bir kapı açar

Bu kapı yeri gelir ibadet olur, yeri gelir söz olur yeri de gelir bir mürşid olur
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
talebelik zamanlarımız geldi hatırımıza. gençlik işte. hoşlandığımız bir hanım vardı. hiç konuşup tanışmadık uzaktan severdik. saatlerce isminin geçtiği şarkıyı dinlerdik. hayali gözlerimizin önünden gitmezdi. hele gözlerimle gördümmü başka hiçbişey görmez olurdum.. bütün dünya sessizliğe bürünürdü.

şimdi bu duygulara bakıyoruz da hepsi nefsimizin ilah edinmesiymiş.

sevgi ve sevilmek bizim en büyük fıtratımız. kişi hakkı tanımıyorki sevebilsin. ne yapıyor gelip geçici sevgilere dalıyor. mürşit sevgisi öyle bir sevgi ki kişi la ilahe illlallahı ancak mürşit sevgisinde bulabiliyor. çünkü mürşit her zaman şunu der ben mürşit değilim. mürşit ya allahtır yada muhammettir. sizde allah ve muhammet sevgisi için burdasınız. sevgi bahş oldu ezelden bize siźde bir türlü bizde bir türlü

bu bahş duygusunu illaki birşeylere yönlendiririz. kimi mushafa yönlendirir. öyle sever ki mushafı ayet ayet numara numara kelime kelime tanır. kimi ibadete yönelir. sabahtan yatana kadar hep ibadeti düşünür. sevgiler türlü türlüdür. hepside rabbin bahşettiği duygulardır.

selam

...
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,170
Tepkime puanı
3,188
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Ayet meali: " İnsanların bir kısmı Allah'tan başka ona birtakım eşitler edinirler de onları, Allah'ı sever gibi severler. İnananlarsa, Allah'ı onlardan daha kuvvetli bir sevgiyle severler. Zulmedenler, bir görselerdi ki azaba düşecekleri vakit bütün kuvvet, ancak ve ancak Allah'ındır ve Allah, çok şiddetli azap eder" .

İnsan ve mürşit sevgisi abartanlar var; herkes böyle yapıyor demiyorum ama tarikatta mursidini ilahlastiranlar var, dikkat etmek lazım.

:::mobil ileti:::
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
talebelik zamanlarımız geldi hatırımıza. gençlik işte. hoşlandığımız bir hanım vardı. hiç konuşup tanışmadık uzaktan severdik. saatlerce isminin geçtiği şarkıyı dinlerdik. hayali gözlerimizin önünden gitmezdi. hele gözlerimle gördümmü başka hiçbişey görmez olurdum.. bütün dünya sessizliğe bürünürdü.

şimdi bu duygulara bakıyoruz da

selam

...

Müttaki kardeş, denkliyormusun , eşitliyormusun ne yapıyorsunda böyle bir kıyas ortaya koyabiliyorsun :)

Bir kere O 'nu düşünemezsin birkere O senin algına düşmez düşünemezsin nasıl düşsün senin ufacık beynine nasıl ve neyle girsin. Bir kere bu yasa ve kanunlar ile imkansız birşey bunu nasıl görmezsiniz.

Yahu, insanın bilgiyi elde etmesi ve kullanması belli bir yasa ve kanuna bağlanmış. Siz bu yasa ve kanunu nasıl es geçiyorsunuz?

Rabıta diyenler nedense dua kavramının tanımını yapamıyor. Yaptıkları dua 'da sisteme uygun değil bunu bile fark etmiyor. Kalkıyor rabıtayı savunuyor üzerine birde hakaret ediyor.

Sen vermiş olduğun örnek ile O 'nu kendi katına indiriyorsun peki O ihtiyaç sahibi mi, buna mecbur mu, sünnetullaha uygun mu ?

Bilinçsiz düşünmek düşünmek değildir. Siz bilinçsiz düşünerek attığınız adımların sonuçlarına bakmadan hareket ediyorsunuz. Sonuçları düşünerek hareket etmelisin , nefsi ihtiyaçlarında dolayın hayal ettiğin ve istediğin şey ile O 'nu kıyaslaman hiç doğrumu? Akşam ne yiyeceğim diye düşünenden tut yarın ne yapacağını planlaya kişileri ne ile suçlamış oluyorsun ayrıca düşünmeden ne yapabilirsin ki?

Güzel kardeşim ilk yapman gereken şey O 'nun ile kulu arasındaki ilgi , alaka, ilişki nasıl bunu bir öğrenin sonra ibadet kavramını ele alın ve kime neye nasıl ibadet ettiğini anlayın. İhtiyaç sahibi olan O değil ihtiyaç sahibi bizleriz yahu

Değişik noktalarda bakmalısın :)




Sent from my iPhone using Tapatalk
 

ehibba

Paylaşımcı
Katılım
21 Şub 2007
Mesajlar
142
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
İstanbul/Sivas
Rabıtayı inkar etmek için, insanın evvela kendi aklını inkar etmesi gerekir.

Israrla geçerli bir delil soruyoruz ama dişe dokunur bir şey aktaran olmadı maalesef. Şimdi siz bu dediğinizi hangi delillere dayandırıyorsunuz.
Ayrıca bir şey daha sormak istiyorum, rabıtanın yapan kişiye faydası tam olarak nedir? rabıta yapan kişinin eline ne geçer?
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Bırakın herkes istediği biçimde ibadetini yapsın size ne?
HERKES KENDİNE BAKSIN VESSELAM


Bu arada İhvan23 Büşra kardeşe hakaret ettiniz ise gerçekten sizi kınıyorum :)

Tabi Büşrayı da kınıyorum rabıtayı şeyhin iki kaşı arasını düşünmek şeklinde hafife aldığı ve tahrik ettiği için :)

Yazıldığı sırada görmedim görmediğime dua edin :)
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Israrla geçerli bir delil soruyoruz ama dişe dokunur bir şey aktaran olmadı maalesef. Şimdi siz bu dediğinizi hangi delillere dayandırıyorsunuz.
Ayrıca bir şey daha sormak istiyorum, rabıtanın yapan kişiye faydası tam olarak nedir? rabıta yapan kişinin eline ne geçer?

Buna çok cevap verdik ama maalesef cevapları dikkate almadan, sadece kötülemek maksatlı yazıyor birileri...

Evvela Rabıta ibadet değildir. Namaz, oruç, zekat gibi ayet getirelim size. Fıtri bir hadisedir. Rabıta muhabbet demektir. Muhabbet diye bir şeyin olduğuna dair ayet ve hadis bekliyor musunuz, yoksa etrafınızda ve sizin hayatınızda bunun olduğuna dair bir şeyler görüyorsunuz herhalde.

Tasavvuf bu muhabbeti doğru yerde kullanmayı öğretir insana. Rabıta bunun teknik bir terimi olmuş gibi.

Üzüm üzüme baka baka kararır ya da kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan gibi atasözlerimiz var. Bu menfi olarak da böyle müsbet olarak da... Ayet var, sadıklar ile beraber olun... Bu günün 24 saati cismen mümkün olmayacağına göre, ruhi bir beraberlikten de söz edilebilir. Zaten insan sevdiği birini hatırında tutmaz mı? Gerçekten seviyorsa, onu kırmaktan, incitmekten imtina etmez mi? Onun hoşuna gideceği şeyleri yapıp, ona mutlu kılmak istemez mi? İşte insanın bu özelliğini bilen islam mutasavvıfları Rabıtayı müsbet manada kullanmak ve bununla da Allah a yol bulmak istemişler. Onların gayesi tek. Allah a nasıl yol bulabilirim. 'Ona ulaşmak için vesileler arayın' gereğince her bir şeyden yol arar olmuşlar.

Mürid de mürşidini hatırında tutar, bu sevgisini canlı tutar ise her daim, yavaş yavaş ona benzemeye, onun ahlakı ile ahlaklanmaya başlar. Nasıl bir sanatçıyı aşırı seven birisi, biraz da kabiliyeti varsa onun gibi aynen oluveriyor. Aynı şey. Mürşid dediğimiz insan, İslama tam teslim olmuş ve aşkla şevkle yaşamak gayretinde. İşte böyle bir insanı bulduğuna inanan salik, Ona benzemeye çalışır ve onun gibi olmak için gayret eder. O Allah ın güzel bir kulu, Ben de ibadetimde, günlük davranışlarımda ona benzer isem, Ben de güzel bir kul olurum inşaallah der. O, sünneti benden iyi biliyor, Ona ne kadar yaklaşır isem, sünnete de o kadar uymuş olurum der. Aslında niyeti belli. İyi bir kul olmak.

Taklitten tahkike gitmek gerek. Usta çırak ilişkisini de örnek olarak verebiliriz.

Tüm bunlardan sonra itiraz neye?
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Sen de haklısın ben kim mürşidlik kim
Allah dostlarının yanında değil mi ?
Bir dönem burada -yöneticilik- yapmış biri olarak bu soruyu size hiç yakıştıramadım
sanki bile isteye müdahale etmediğimi iddia ediyorsunuz
Allah a havale efendim ne desem boş
benim için kapanmıştır konu...

Bir dönem ve hala yönetici olan size

"sofular da bana hakareti görmemiş" kelâmı çok yakıştı !

yetkiniz yok mu, sofulardan şikayet bekliyorsun muhterem.

forumun kuralı belli - kâidesi belli, ver cezayı gitsin

birisi sofulara hakaret edince "hiç Yalnız Kurancılar'da şikayet etmemiş mi" diyoruz

yok

çünkü bize yakışmaz :)
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Allah dostları kendilerini savunur mübarek, senin böyle bir kıyas yapman yanlış

Tabii

Onlar savunur, sövelim, silelim

Sonra forumun adı "özgürlük forumu" kalsın öyle mi ?

Bu nasıl genişlik böyle muhterem ?

Ayrıca belirteyim ki forum kurallarında hiçbir Allah cc dostuna, islami öndere hakaret cevaz görmez !

"onlar kendilerini savunur" gibi bir forum kuralı yok...
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,940
Tepkime puanı
2,067
Puanları
113
Konum
Mars
Tabii

Onlar savunur, sövelim, silelim

Sonra forumun adı "özgürlük forumu" kalsın öyle mi ?

Bu nasıl genişlik böyle muhterem ?

Ayrıca belirteyim ki forum kurallarında hiçbir Allah cc dostuna, islami öndere hakaret cevaz görmez !

"onlar kendilerini savunur" gibi bir forum kuralı yok...

Önyargılarını bırak ve yazılanları anlamaya çalış kendi algını oluşturmak için yorum yapma.

Kendini savunamayanı sen nasıl savunacaksın mübarek , medet dediğinde sana yardım edeni sen neyle savuncan be :)

Genişlik sizdeki düşünceleriniz bu genişlikte kaybolmuş.

Forumda bugüne kadar benim böyle bir yazım olmuşmu bırak yazıyı ben konularıma bile dahil etmemişimdir.

Lütfen biraz adil olalım olurmu.

Bu konu benim için kapanmıştır.

Selam et


Sent from my iPhone using Tapatalk
 

Cenan

Ordinaryus
Katılım
13 Eyl 2007
Mesajlar
3,060
Tepkime puanı
1,752
Puanları
113
Bu arada İhvanistanbul Büşra kardeşe hakaret ettiniz ise gerçekten sizi kınıyorum :)

Yok ablacım o değil.

Ben de o zannettim nasıl böyle bir şey yapmış diye hatta üzüldüm.

Sonra farkettim ki o değil elhamdulillah.

Mesajları okumadığım için, diğer ihvan kardeş neden bu kadar hiddetlenip haddi aşmış anlayamadım. :(
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Sizler daha bu rabita konusunda bir kitab okumamis vede buna dair birseyler ögrenmemis kimseler tabita var mi yok mu ondan cok bunun yapilis vede onu islenirken o mevzu ya bakiniz uygulama ne sekilde veya rabita ayni zaman da ne olur ve buna dair okuyup ve arastirma yapin.
 
Üst