Olay zaten orada bitiyor . Millet Peygamber ( s.a.v ) bunu haram kıldı deyince sanki Allah'ın haram kılmadığını nasıl haram eder diye düşünüyor ama zaten O da Allah'ın emriyle bunu yapıyor . Allah Hakka suresinde '' Eğer o, bize karşı bazı sözleri uydurup söylemiş olsaydı elbette ki onu sağ tarafından yakalardık. Sonra O'ndan yürek damarını kesiverirdik. '' dediğine göre zaten Peygamberimiz herhangi bir şeyi kendine göre bu haramdır bu helaldir demiyor . '' Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü'min erkek ve hiçbir mü'min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır. '' Ahzab suresindeki bu ayete göre de bir hüküm verildiğinde ki bu hüküme helal haramlar zaten dahil Allah'a ve Resul'üne itaatı farz kılıyor . Allah'ın hükmü zaten Kuran ona şüphe yok peki Resul'ünün verdiği hüküm ne sadece Kurandakiler olsa zaten Allah'a itaat edinle onu belirtti neden tekrara düşşün ?! İşte Resul'e itaat sünnette ortaya çıkıyor ki sünneti de zaten hadislerden öğrenebiliyoruz . Zümer suresinde de '' ... De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar. '' diyor Allah . Eee biz şimdi ahir zaman müslümanları olarak günde bir iki saat dini şeyler okuyor araştırmalar yapıyoruz diye ne çok şey biliyoruz deyip alim kesiliyoruz Ebu Hanifeler İmam Şafiiler bu işe ömürlerini veriyorlar da verilen fetvaları küçümsüyoruz ! İşte o zaman Zümer suresindeki bilenlerle bilmeyenlerin farkı ortaya çıkıyor . Madem müctehidler gibi bilenler var bilmeyenler olarak onlara danışmak sormak zorundayız kimse gelip mezhepler neymiş bizim aklımız yok mu diye ahkam kesmesin . Aklı olanları da görüyoruz Hazreti Meryem'i çift cinsiyetli yapacak kadar ileri gittiler .
Peki o zaman ben şimdi size soruyorum İslam dini son din olduğuna ve kıyamete kadar tahrif edilemeyeceği aslıyla kalacağı kesin olduğuna göre ve Necm suresinde de '' O, hevasından konuşmaz O sade bir vahiydir ancak vahyolunur '' dendiğine göre Peygamberimiz ( s.a.v. ) 23 senede dinle alakalı sadece 600 sayfalık kitap kadar mı konuştu ? Öyle olmadığı ortada olduğuna göre oturup bize ulaşan hadislerin değerini bir düşünmemiz lazım . Hadisler güvenilir değil demek kolay .
Hadi amelimiz bozuk tamam da bari itikadımızı bozmayalım en azından bu konuda gerçek müslüman olalım !
bu konuyu burada bilmem kac kez konustuk
sapla samani karistiriyor bazilari
hz peygamberin sözlerinin vahiy olusuna dair getirdigin necm suresini Allah icin bastan sona kadar bir okuyun bakalim o dediginiz mana cikiyor mu yapmayin Allaha askina. siyak ve sibak denen birsey var yahu.
baglamindan koparip, kirpip "iste bak burada geciyor" demek dogru bir okuma bicimi degildir.
kimse burada paygamberin sözlerini inkar etmiyor, hasa...inkar ne demek
bilsem ki "sahih" denen hadislerin hepsi peygamberin bizzat agzindan cikmis kendi sözleridir, hic tereddüt dahi etmeden iman ederim
su hale bakar misiniz;
Garîb: Şâz veya aykırı haber, tek bir kişiden gelen nakil.
Gayri sahih: Senet itibariyle sıhhat şartlarını taşımayan hadisler için kullanılan değerlendirme ifadesidir.
Hasen: Güzel anlamında, sıhhat şartlarını taşımayan, ancak güzel bulunan "kusurlu" hadisler.
Meşhur: İkiden çok fakat kısıtlı sayıda kişi tarafından rivayet edilmişken ikinci ve üçüncü asırlarda şöhret bulup büyük bir topluluk tarafından naklolunan haberdir.
Muharriç: Bir hadisi isnatsız olarak nakleden kişi.
Münker veya
şâz-merdûd, zayıf râvînin sika râvîlere ters olan rivayetidir.
Vâhid Haber: Tek bir kişiye dayandırılan haberlerdir.
Zayıf hadis: Senet veya metninde (râvînin yalancı olması, sened zincirinin tutarsızlığı gibi) tutarsızlık bulunan hadislerdir.
Hasen Haber: Sözlük anlamıyla "güzel" demek olan hasen hadis ilminde sahîh ile zayıf arasında olup sahîhe daha yakın ol*duğu için makbul hadîsler arasında sayılan hadîs çeşididir.
Garip Haberler; Metin veya isnad yönünden yalnız, tek başına kalmış, başka kanallarla teyyid edilmemiş haberlere denir.
hadisler böylesi bir karmasayi bünyesinde barindiriken, ince eleyip SIK dokumak peygamberin sözlerini inkar midir?
hadis tenkidi ile hadis inkarciligini karistirmayin
"tenkid" belki günlük dilde olumsuz bir anlam ifade edebilir ancak hadis tenkidi "dogrusundan yanlisindan ayirmaktir".
hadis inkarciligi ise buna da gerek duymadan toptan inkar etmek, reddetmek anlamindadir. bir sepette cürük yumurta var diye sepet cöpe atilmaz. bu düsünce sahiplerinden beriyiz.
ifrat ve tefrit bu ümmetin en büyük hastaligi maalesef.
hadisleri toptan reddeden ile toptan kabul eden arasinda hic fark yoktur.
ikisi de asiri uclarin temsilcileridirler. Allah ikisinden de korusun bize, sirat'i mustakim, orta yol üzere kilsin hepimizi..