Sevgili yayay ...
Bir türlü cevap bulamadıgım bir soruyu size sorayım ...
Belki bir kıvılcım çakarsınız ...
Semavi dinler dediğimiz dinlerin açık ve net izlerini neden sadece Ortadoğu çoğrafyasında buluyoruz ?
Neden diğer çoğrafyalarda bu kadar açık ve net izler bulamıyoruz ?
Öyle bir soru sordu ki kardeş, her taraftan bir şey var içinde.
Kafam kazan oldu ama güzel bir vesie de oldu, bu minvalde Elçi-uyarıcı-Resul-Nebi-Peygamber
kavramlarını Kur'anda topluca görmeye çalıştım. Birbirleri ile bağları, tanımların karşılıkları vs, güzel oldu.
Şimdi burada kızacaklar bana yine ama bu sorudaki garipseme şeklindeki çıkışımızın nedeninde zamanla algı biçimimizin üzerine dayandırıldığı, biri birinin kopyası şeklinde, azıcık şurasını değiştiriyim şeklinde, çok fazla zihni derinlik içermeyn, geniş bir perspektif sunamayan hep içinde bulundukları toplumların kültürlerini yansıtan, toplumlarının üretebildikleri değerleri ile ortantılı birşeyler sunabilen nakil ve tefsir kültürü yatıyor.
Peygamber diye bir tanım üretilmiş, sonra ayet meali verirken "biz hiçbir kavme peygamber göndermedikçe azab etmeyiz" diye çevirilip kısa yoldan bitirilmiş iş.
Resul kitap verilen, nebi de kitap verilmeyen peygamber denmiş, kuran kursunda çocuklara da böyle öğretin diye islam kitapları, ilmihallerde yazılmış, hadi sen sağ ben selamet....
Ama acaba bu iş kavram olarak bu kadar mı? işte hiç Kur'an okumadığımızın bariz bir kanıtı.
Bak şimdi şu ayete,
Al-i İmran 81:
Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tansurunnehu, kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne).
Ve Allah, nebilerden, "Size kitap ve hikmet verdim. Sonra size, beraberinizde olanı (Allah'ın size verdiği kitapları) tasdik eden bir Resûl geldiği zaman, ona mutlaka îmân edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz" diye misak aldığı zaman, "İkrar ettiniz mi (kabul ettiniz mi?) ve bu ağır (ahdimi) üzerinize aldınız mı?" diye buyurdu. (Onlar da): "İkrar ettik (kabul ettik)" dediler. (Allahû Teâlâ): "Öyleyse şahit olun ve Ben sizinle beraber şahitlerdenim." buyurdu.
Şimdi Allah kelimeleri özenle seçer değil mi, yerli yersiz kullanır mı,? haşa, her işi hikmet iledir, amenna.
Ama burada bize söylenenin aksine Nebi'lere kitap ve hikmet verdim, sonra onların üstüne Resuller gönderdim diyor değil mi?
Devam...
Mu'minun 44:Sonra birbiri peşi sıra elçilerimizi gönderdik; her ümmete kendi elçisi geldiğinde, onu yalanladılar. Böylece biz de onları (yıkıma uğratıp yok etmede) kimini kiminin izinde yürüttük ve onları (tarihin anlatıp aktardığı) bir olay kıldık. İman etmeyen kavim için yıkım olsun.
İbrahim 3:Ve biz her gönderdiğimiz Resulü ancak bulunduğu kavminin diliyle gönderdik ki onlara iyi beyan etsin
Enam 130:Ey cin ve insan topluluğu,
içinizden size ayetlerimi aktarıp okuyan ve size bu karşı karşıya geldiğiniz gününüzle sizi uyarıp korkutan elçiler gelmedi mi?
İsra 15: Biz, bir elçi gönderinceye kadar (hiç bir topluma) azab edecek değiliz.
Yunus 47:Her ümmetin bir resulü vardır. Onlara resulleri geldiği zaman, aralarında adaletle hüküm verilir ve onlar zulme uğratılmazlar.
Bak bırak orta doğuyu Allah Cinlere bile kendi içlerinden Resuller, buraya dikkat resuller gönderdiğini söylüyor, bazı ayetlerde uyarıcı, bazı ayetlerde korkutucu olarak zikrediyor bu zatı.
Şimdi şöyle bir şey çıkıyor o zaman ortaya, biz 50.000 yıllık geçmişleri olduğu bilinen Aborjinler, Aztekler, Mayalar, Antu lar bilmem ne kavimlerine Allah Resul göndermemiş diyebilir miyiz?
Şunu diyebiliriz ama, Allah put ve tağut kavramı ile ilkeselliştirdiği tevhid karşıtı inanç sistemlerine karşı, zulümlere karşı mutlaka bir elçi, uyarıcı yani genel manada Resul göndermiştir, gönderilmeden azab edilmeyeceğini söylüyor, bilakis Bırak Aborjini, bilmem kimi, Cinlerin bile resulleri olduğunu söylüyor.
Bu Resullerin kapsamları hakkında ihtilaf olabilir, belki sadece şirk konusunda uyarı yaptı ve topluma şamil ahlak kuralları ve zulüm konusunda uyardı, belki daha da kısıtlı sadece şirki anlattı, bir tanrıdan bahsetti, detayını Allah bilir,
Allah'ü alem, bugün bize adı sanı bilmem kim diye aktarılan, zamannda felsefeci denilen, bilmem kim denilen budha vs adları herneyse, bu şahısları Allah resul olarak seçti ve bir takım mesajları kavimlerine ilettiler, uyardılar, Çünkü hindistan bölgesinden çok fazla, yine Maya'lar, Aztekler vs tanrı inancına ilişkin nakiller var, ama çok çok eski bunlar tahrifata uğradıkları kesin...Resuller tarafından doğru mesajları aldılar ama ya hiç inanmadılar, yada siyasi oyunlar, çıkarlar , insani aldanışlar vs dejenarasyona uğratıp tahrif ettiler, tıpkı şuan bizim tevhidi en iyi ben bilirim diyenlerin ruhani tapınmacılıkları gibi mesela...
Aslında daha çok konuşulabilir konu üzerinde, bulgularla, islam ile örtüşen nakillerin araştırılması ile vs..
Yazılı metinler ile ilgili kısımlara gelirsek,
Kutsal metinlerden evet bize Kur'an ile bildirilenleri belli, diğerlerini bilmiyoruz. Yazı çizi dediğimiz ne kadarlık bir hadise ki zaten, bizim bile şurda 1400 Yıllık (cık) geçmişimiz var elimizde Taşkent nüshası haricinde doğru düzgün yazılı kaynağımız yok, hadisler filan hak getire, orjinal Buhari bile yok, ne kadar olmuş 1000 yıl, 50.000 li geçmiş tarihlerden bahsediyoruz.
Allah'ü alem İslamın yayılması gerken Arap toplumunun ziniyeti, bedevi kültürü ve ataları ile övünme hastalığı gereği gönderildiği kavim, daha doğrusu Kuran için çıkış kavmi demek daha doğru, kültürlerinin doğrultusunda, kendileri, çekişip durdukları kabileleri ve ibrani halklarının da ellerinde değerli bir argüman olarak bildikleri, değer verdikleri İbrahim, Nuh,Süleyman gibi nebiler üzerinden giderek, kendi argmanları ile etkinliği sağlamayı murad etmiş olabilir.
Muhtemelen Araplara aborjinli, ya da çekik gözlü bir zatı anlatsa bize Allah'ın yamyamı, hilkat garibesi ne olduğu belli olmayan şeyleri örnek veriyor, biz soylu atlarımız İbrahimin dinine tabiyiz, diyeceklerdi, ama genel manada tüm kavimleri uyardığını ve resulleri peşi peşine, her kavme aralıksız ve kendi dili ile gönderdiğini söylüyor.
Allah'u alem.
Ne yazdırdın beni beyaaaa, kaçak alacağım olsun....
Tapatalklandı.