İbni Teymiyyeciye Nasihat

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Senin naklettiğin kısa yazıdaki argüman da geçersizdir. İbni Teymiyye'nin birbiriyle çelişen yazıları ve fetvaları olduğu iyi bilinmektedir.

Askalani, İbn Teymiyye hakkında şöyle dediler, böyle dediler diyecek...
Sonra Fethul Bari'de hem Ondan istifade edecek, hem ona övgüler dizecek...

Sonra İbn Teymiyye'nin çelişkilerinden bahsedeceğiz...

İbn Teymiyye, düşmanlarından değil, eserleriden öğrenilirse müsbet bir sonuca ulaşılabilir...
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Kitabın orijinali webde bulunabiliyor. Seni cehalet feneri...

Sahtekarlığı bırak o zaman da burada Askalani, İbn Teymiyye hakkında neler demiş Fethul Bari'da, öğreti ver, sahtekar fener...
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Sonra Fethul Bari'de hem Ondan istifade edecek, hem ona övgüler dizecek...

Sen okuduğunu anlamıyorsan, ben ne yapayım?

Hâfız İbni Hacer el-Askalânî de şöyle yazmıştır:

"Bu, İbn Teymiyye'den nakledilen en çirkin ve tepki çeken konulardan biridir. Hz. Peygamber'in kabrini ziyaret etmenin meşru olduğuna dair icma bulunduğu iddiasını reddetmek için getirilen delil, Mâlik'in "Hz. Peygamber'in kabrini ziyaret ettim" sözünü mekruh saymasıdır. Malikîler'den muhakkik âlimler, İmam Mâlik'in bu sözü söylemeyi edeben mekruh saydığını söylemişlerdir. Kabrin ziyaret edilmesi ise aslında en faziletli amellerden, Yüce Allah'a yaklaştıran en önemli fiillerden olup, bunun meşru olduğu konusunda tartışma söz konusu olmaksızın icma bulunmaktadır." (Fethu'l Bârî, 1989 Baskısı, 3:66)

***

Zehebi'nin hocası ve arkadaşı İbni Teymiyye'ye yazdığı nasihata geri dönelim:

"Vallahi, sevmediğin insanlar arasında akıllı, salih ve fazilet sahibi kimseler vardır. Nitekim seni sevenler arasında da yalancılar, facirler, cahil ve tembel, zekasız, yıkıcı kimseler vardır. "
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Sen okuduğunu anlamıyorsan, ben ne yapayım?

Sen sahtekarlık yapıyorsan ben ne yapayım?

Hafız İbn-i Hacer el-Askalanî "Ed-Durerul Kamin…" isimli bir eser yazmıştır. Eserin konusu
saklı hazinelerdir. İbn-i Hacer gerçekten değer addettiği bir çok alimin hayatını, eserlerini
bu kitabın da ele almıştır. Haklarında uzun uzun bilgiler kaydetmiştir. Ve bu alimler
içerisinde Şeyhul İslam İbn-i Teymiye'de vardır.

Dikkat ederseniz kitabın ismi ile beraber İbn-i Hacer'in kitabında İbn-i Teymiye'den uzun
uzun bahsetmesi bir arada düşünürseniz yukarıda bahsetmiş olduğumuz yazının sahibinin ne derece bir yüzsüzlük yaptığı açığa çıkmaktadır. Aslen İbn-i Hacer el-Askalani "Saklı Hazineler" şeklinde yazdığı kitapta İbn-i Teymiye hakkında uzun uzun bilgiler verirken, hakkında oldukça övücü sözler sarfederken bu cahiller bunu tersine çevirmiş, apaçık aydınlığı kendi karanlıklarıyla örtmeye çalışmıştır.

Halbuki bakınız İbn-i Hacer, Şeyhul İslam hakkında ne demektedir:
“En hayret edilecek hususlardan birisi de şudur: Bu adam Rafızî, Hulûlcüler, İttihatçılar gibi bid’at ehline karşı bütün insanlar arasında en ileri derecede duran bir kimse idi. Bu
husustaki eserleri pekçok ve ünlüdür. Onlara dair verdiği fetvaların sınırı yoktur.”


“Şeyhu’l-İslam İbn-i Teymiye kanaatlerini kabul edenin de, etmeyenin de çokça istifade ettiği bir kimsedir. Dört bir yana yayılmış eserlerin müellifi ünlü öğrencisi Şemssuddin İbn
Kayyim el-Cevziyye dışında şayet İbn-i Teymiye'nin hiçbir eseri bulunmasaydı dahi, bu bile
İbn Teymiyye’nin ne kadar yüksek bir konuma sahip olduğunu en ileri derecede ortaya
koyardı. Durum böyle iken bir de gerek akli, gerek nakli ilimlerde Hanbeli mezhebine
mensup ilim adamları şöyle dursun, çağdaşı olan Şafîi ve diğer mezheblere mensup ilim
adamları akli ve nakli ilimlerde oldukça ileri ve benzersiz olduğuna da tanıklık etmişlerdir.”
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
İbn-i Hacer İmam Buhari'nin sahihine yönelik yazmış olduğu "Fethul Bari"
isimli eserinde 25 kere İbn-i Teymiye'den nakilde bulunmuş bunlardan sadece iki yerde
İbn-i Teymiye'nin görüşlerini eleştirmiştir. Aslen Fethul Bari okunduğu zaman Hafız İbn-i
Hacer'in özellikle hüccet makamında Şeyhul İslam İbn-i Teymiye'den nakillerde bulunduğu
görülür.

Örneğin yaratılışla ilgili bir konuda konuya dair uzun uzun açıklamalarda bulunduktan
sonra tenbih diye bir bölüm açar ve bu bölümde birçok kaynakta geçen bir rivayetin aslının olmadığını söyler ve arkasından hemen "bu önemli bilgiyi İbn-i Teymiye kaydetmiştir" der. (Fethul Bari, 9/473)

Ve özellikle burada İbn-i Teymiye'ye "Allame" sıfatını verir.

Gerçekten de Şeyhul İslam İbn-i Teymiyye Mecmuul Fetava isimli eserinde 3 yerde
(Mecmuul Fetava, 1/153, 1/438, ve 4/105.) Hafız İbn-i Hacer'in işaret ettiği bilgiyi
kaydetmiştir. Bu Hafız İbn-i Hacer'in İbn-i Teymiye'nin eseri olan Mecmuul Fetava'ya ne
derece önem verdiğini ortaya koymaktadır.

Fethul Bari'de dikkat çeken diğer bir husus Hafız İbn-i Hacer birçok yer de "ben derim ki"
dedikten sonra hemen arkasından sanki kendisini İbn-i Teymiye ile delillendirirmişcesine
"İbn-i Teymiye'de böyle der" demiştir.

Örnek olarak Ensar ile Muhacirin kardeş kılınması hadisesini anlatan İbn-i Hacer alimlere
ait uzun uzun bilgiler sunduktan sonra Muhacirlerin birbirileri ile kardeş kılınması
noktasında "ben derim ki" diye söze başlamış ve hemen arkasından kendisine İbn-i
Teymiye'den delil getirerek "Nitekim İbn-i Teymiye'de Muhtarade ki hadislerin
Mustedrekte ki hadislerden daha kavi ve sağlam olduğunu söylemiştir" der. (Fethul Bari,
11/268)
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
En dikkat çekici hususlardan bir tanesi ise Hafız İbn-i Hacer'in herhangi bir fıkhi konuda
mezheplerin görüşlerini zikrederken "Hanefiler şöyle demiştir, Şafiler şöyle demiştir, İbn-i
Teymiye'de şöyle demiştir" diyerek İbn-i Teymiye'yi mutlak bir muctehidmiş gibi
anmasıdır.

Örneğin boşanmanın ve ric'atin yapıldığı ay halinin akabinde ki temizlikte, hanımı
boşamanın cevazı hususunda görüş ayrılıklarına değinirken Şafilerin, Hanefilerin, Malikilerin görüşünü getirdikten sonra "İbn-i Teymiye'de şöyle der" (Fethul Bari, 15/76.)diyerek İbn-i Teymiye'yi mustakil olarak zikreder. Kendisi Şafi olmasına ve İbn-i
Teymiye'nin görüşüne katılmamasına rağmen İbn-i Teymiye'ye eleştiri nitelikli tek bir
kelime dahi kullanmaz. Yine sigar evliliği meselesinde büyük fakihlerin görüşünü
zikrettikten sonra hemen arkasından "İbn-i Teymiye'de şöyle der" diyerek İbn-i Teymiye'ye ne kadar önem atfettiğini ortaya koyar. (Fethul Bari, 14/361.)
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Ahbaşlar cemaatinin İbn-i Teymiye’ye saldırdıklarını yönelttikleri ikinci nokta ise bir çok alimin İbn-i Teymiye aleyhinde sözlerini nakletmeleridir.

http://tagut.wordpress.com/2009/05/...lan-saldirilar-uzerine-notlar-murat-gezenler/

Yine aynı şekilde “Bera’atü’l-Eş’ariyyin min Akaidi’l-Muhâlifin” isimli eserin sahibi kitabında Hafız ibn-i Hacer’in İbn-i Teymiye’ye hadis konusunda güvenilmeyeceğini, onun ne söylediğini bilmediğini nakletmektedir. Ancak bu da yazarın bir önceki iddiası gibi boş ve batıl bir iddiadan başka bir şey değildir. Zira İbn-i Hacer İmam Buhari’nin sahihine yönelik yazmış olduğu “Fethul Bari” isimli eserinde 25 kere İbn-i Teymiye’den nakilde bulunmuş bunlardan sadece iki yerde İbn-i Teymiye’nin görüşlerini eleştirmiştir.


 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Sen sahtekarlık yapıyorsan ben ne yapayım?

Hafız İbn-i Hacer el-Askalanî "Ed-Durerul Kamin…" isimli bir eser yazmıştır. Eserin konusu
saklı hazinelerdir. İbn-i Hacer gerçekten değer addettiği bir çok alimin hayatını, eserlerini
bu kitabın da ele almıştır. Haklarında uzun uzun bilgiler kaydetmiştir. Ve bu alimler
içerisinde Şeyhul İslam İbn-i Teymiye'de vardır.

Dikkat ederseniz kitabın ismi ile beraber İbn-i Hacer'in kitabında İbn-i Teymiye'den uzun
uzun bahsetmesi bir arada düşünürseniz yukarıda bahsetmiş olduğumuz yazının sahibinin ne derece bir yüzsüzlük yaptığı açığa çıkmaktadır. Aslen İbn-i Hacer el-Askalani "Saklı Hazineler" şeklinde yazdığı kitapta İbn-i Teymiye hakkında uzun uzun bilgiler verirken, hakkında oldukça övücü sözler sarfederken bu cahiller bunu tersine çevirmiş, apaçık aydınlığı kendi karanlıklarıyla örtmeye çalışmıştır.

Halbuki bakınız İbn-i Hacer, Şeyhul İslam hakkında ne demektedir:
“En hayret edilecek hususlardan birisi de şudur: Bu adam Rafızî, Hulûlcüler, İttihatçılar gibi bid’at ehline karşı bütün insanlar arasında en ileri derecede duran bir kimse idi. Bu
husustaki eserleri pekçok ve ünlüdür. Onlara dair verdiği fetvaların sınırı yoktur.”


“Şeyhu’l-İslam İbn-i Teymiye kanaatlerini kabul edenin de, etmeyenin de çokça istifade ettiği bir kimsedir. Dört bir yana yayılmış eserlerin müellifi ünlü öğrencisi Şemssuddin İbn
Kayyim el-Cevziyye dışında şayet İbn-i Teymiye'nin hiçbir eseri bulunmasaydı dahi, bu bile
İbn Teymiyye’nin ne kadar yüksek bir konuma sahip olduğunu en ileri derecede ortaya
koyardı. Durum böyle iken bir de gerek akli, gerek nakli ilimlerde Hanbeli mezhebine
mensup ilim adamları şöyle dursun, çağdaşı olan Şafîi ve diğer mezheblere mensup ilim
adamları akli ve nakli ilimlerde oldukça ileri ve benzersiz olduğuna da tanıklık etmişlerdir.”

İntihal ahlaksızlıktır.

Başkasının hazırladığı bir yazıyı buraya kaynak göstermeden göndermen, senin karakterin hakkında bize iyi şeyler söylemiyor.

http://www.islamisohbet.gen.tr/show...lam-İbn-Teymiyye-ye-atılan-İftiralara-Reddiye

https://tr-tr.facebook.com/josefislam/posts/496534930412586

Aslında, bu yazıyı hazırlayan şaşkın, dolaylı olarak bana cevap vermeye çalışmış, ama bilgileri epey karıştırmış.

Şimdi esas konuya geri dönelim (bir sonraki mesajda...).
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Zehebi'nin hocası ve arkadaşı İbni Teymiyye'ye yazdığı nasihata geri dönelim:

Ahbaşlar İmam Zehebi’nin, hocası İbn-i Teymiye hakkında kötü sözler sarfettiğini İbn-i Teymiye’yi kibirli olmakla suçladığını ve ona nasihat ettiğini iddia ederler. Bu iddiaya karşı sadece Zehebi’nin İbn-i Teymiye hakkında söylediği şu sözler yeterlidir:
“İbn-i Teymiye benim gibi bir kimsenin onun niteliklerine dair söz söylemesinden çok daha büyüktür. Eğer Kâbe’de Hacer-i Esved’in bulunduğu rükün ile Makam-ı İbrahim arasında bana yemin ettirilecek olsa, hiç şüphesiz benim gözüm onun gibisini görmemiştir, diye yemin ederim. Allah’a yemin ederim bizzat kendisi bile ilim bakımından kendi benzerini görmüş değildir.”
“Henüz buluğa ermeden Kur’an ve fıkıhı okudu, tartıştı, delilleriyle, görüşlerini ortaya koydu. Yirmi yaşlarında iken ilim ve tefsirde oldukça ileri dereceye ulaştı, fetva verdi ve ders okuttu. Pek çok eserler yazdı, daha hocaları hayatta iken büyük ilim adamları arasında sayılır oldu. Develere yük teşkil edecek kadar pek büyük eserler yazdı. Bu sırada onun yazdığı eserler belki dört bin defter, belki de daha fazla tutar. Cuma günlerinde seneler boyunca herhangi bir kitaba başvurmaya gerek görmeksizin yüce Allah’ın kitabını tefsir etti. Fışkıran bir zeka idi, pek çok hadis dinlemiştir. Kendilerinden ilim bellediği hocalarının sayısı iki yüzü aşkındır. Tefsire dair bilgisi en ileri noktadadır. Hadis, hadis ravileri (Ricâli), hadisin sahih olup olmamasına dair bilgisine hiçbir kimse ulaşamaz. Fıkhı, nakli -dört mezheb imamının da ötesinde- ashab ve tabîin’in görüşleri eşsizdi. Mezheb ve fırkalara dair, usul ve kelâma dair bilgisine gelince, bu hususta onun seviyesinde bir kimse bilmiyorum. Dile dair geniş bir bilgisi vardı, Arapçası oldukça güçlü idi. Tarih ve siyere dair bilgisi şaşırtıcı idi. Kahramanlık, cihad ve atılganlığı ise nitelendirilemeyecek kadar, anlatılamayacak kadar ileri idi. Örnek gösterilecek derecede çok cömert idi. Yemekte ve içmekte az ile yetinir, zühd ve kanaat sahibi bir kimse idi.”
İmam Zehebi bu sözlerini en meşhur kitabı olan “Siyer-u A’lami’n-Nubelâ” eserinde kaydetmiştir.

http://tagut.wordpress.com/2009/05/...lan-saldirilar-uzerine-notlar-murat-gezenler/
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
İntihal ahlaksızlıktır.

Başkasının hazırladığı bir yazıyı buraya kaynak göstermeden göndermen, senin karakterin hakkında bize iyi şeyler söylemiyor.

Yazıcı olan sensin, sen maskaralık yapmayı bırakacak, o kaynaklara gidip, bunların yanlış aktarıldığını, doğrusunun bu olduğunu getireceksin ki mesele hallolsun!...

Ama fethul bari'ye iyi bak, İbn Teymiyye hakkında ne diyor Askalani, gerçek yüzün çıksın ortaya...
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Ahbaşlar İmam Zehebi’nin, hocası İbn-i Teymiye hakkında kötü sözler sarfettiğini İbn-i Teymiye’yi kibirli olmakla suçladığını ve ona nasihat ettiğini iddia ederler. Bu iddiaya karşı sadece Zehebi’nin İbn-i Teymiye hakkında söylediği şu sözler yeterlidir:
“İbn-i Teymiye benim gibi bir kimsenin onun niteliklerine dair söz söylemesinden çok daha büyüktür. Eğer Kâbe’de Hacer-i Esved’in bulunduğu rükün ile Makam-ı İbrahim arasında bana yemin ettirilecek olsa, hiç şüphesiz benim gözüm onun gibisini görmemiştir, diye yemin ederim. Allah’a yemin ederim bizzat kendisi bile ilim bakımından kendi benzerini görmüş değildir.”
“Henüz buluğa ermeden Kur’an ve fıkıhı okudu, tartıştı, delilleriyle, görüşlerini ortaya koydu. Yirmi yaşlarında iken ilim ve tefsirde oldukça ileri dereceye ulaştı, fetva verdi ve ders okuttu. Pek çok eserler yazdı, daha hocaları hayatta iken büyük ilim adamları arasında sayılır oldu. Develere yük teşkil edecek kadar pek büyük eserler yazdı. Bu sırada onun yazdığı eserler belki dört bin defter, belki de daha fazla tutar. Cuma günlerinde seneler boyunca herhangi bir kitaba başvurmaya gerek görmeksizin yüce Allah’ın kitabını tefsir etti. Fışkıran bir zeka idi, pek çok hadis dinlemiştir. Kendilerinden ilim bellediği hocalarının sayısı iki yüzü aşkındır. Tefsire dair bilgisi en ileri noktadadır. Hadis, hadis ravileri (Ricâli), hadisin sahih olup olmamasına dair bilgisine hiçbir kimse ulaşamaz. Fıkhı, nakli -dört mezheb imamının da ötesinde- ashab ve tabîin’in görüşleri eşsizdi. Mezheb ve fırkalara dair, usul ve kelâma dair bilgisine gelince, bu hususta onun seviyesinde bir kimse bilmiyorum. Dile dair geniş bir bilgisi vardı, Arapçası oldukça güçlü idi. Tarih ve siyere dair bilgisi şaşırtıcı idi. Kahramanlık, cihad ve atılganlığı ise nitelendirilemeyecek kadar, anlatılamayacak kadar ileri idi. Örnek gösterilecek derecede çok cömert idi. Yemekte ve içmekte az ile yetinir, zühd ve kanaat sahibi bir kimse idi.”
İmam Zehebi bu sözlerini en meşhur kitabı olan “Siyer-u A’lami’n-Nubelâ” eserinde kaydetmiştir.

http://tagut.wordpress.com/2009/05/...lan-saldirilar-uzerine-notlar-murat-gezenler/

Hayatın hep böyle başkalarının yazıları kopyalayıp yapıştırmakla geçerse, işte böyle kendini rezil edersin.

Zehebi'nin tüm övgülerinin kaynağının Arapça orijinali yayınlanmış bulunuyor ve elimde mevcuttur. Daha sonra gelen pek çok İbni Teymiyye hayranı da övgülerini Zehebi'den almıştır.

Seneler önce bu konuya işaret etmiştim:

Zehebi (vefatı m. 1347), İbni Teymiyye'nin talebelerindendir. Çeşitli eserlerinde hocasını abartılı bir şekilde övmüştür. Bununla beraber, İbni Teymiyye hakkında yazdığı ve işte içinde böyle abartılı övgüler bulunan biyografide değişik yerlerde şu cümleler mevcuttur:

"İbni Teymiyye ekseri patavatsız ve münakaşacı idi... Bazı iyi bilinen konularda dört mezheb imamına muhalefet etti... Şimdi birkaç senedir bir mezhebe bağlı olmadan fetva veriyor... Bazen yanındaki birine hürmet gösterir, sonra sohbet sırasında ona mükerreren hakaret ederek gücendirirdi... Şiirleri sıradandır... Muhalifleri arasında gücendirdiği ve abartılı bir şekilde iftira ettiği kişiler de vardır. Allahü teâlâ onu ruhundaki kötülükten korusun!" (A New Source for the Biography of Ibn Taymiyya, Bulletin of SOAS, 67, 3 (2004), 321-328.)

İbni Receb'in de (vefatı m. 1392) Zehebi'den naklen İbni Teymiyye'yi tenkid eden bazı ifadeler kullandığını burada not edelim (Zeyl alâ tabakâti'l-hanâbile, II, 394-395).

***

Bir sonraki mesajımda Zehebi'nin yazısını vereceğim.
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
İntihal ahlaksızlıktır. Başkasının hazırladığı bir yazıyı buraya kaynak göstermeden göndermen, senin karakterin hakkında bize iyi şeyler söylemiyor.

Gören de zannedecek ki kaynaktan tercüme yapıyorsun!
Sen nasıl birisin? Çok basit: Fathul bari'ye baakcasın, İbn Teymiyye hakkında ne diyor?
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
En-Nasihatü’z-Zehebiyye li İbn Teymiyye

Bütün hamdler Allah’a olsun. Ey Rabbim! Bana merhamet et, suçumu bağışla, benim imanımı koru! Günahıma karşı az kaygı gösterdiğime kaygılanıyorum. Yazıklar olsun! Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetinin ve ehlinin ortadan kaybolmalarına da teessüf ederim. Bu nedenle, ağlamakta bana yardım edecek mümin kardeşlerime iştiyakımı bildiriyorum. İlmin çıraları (ışıkları), takva ehli, hayırların hazineleri olan insanların ortadan yok olmalarına dair vay kaygılı halime! Helal para ile kafa dengi bir kardeşin bulunmasına ah çekerim. Kendi ayıpları, onu başkasının ayıplarıyla uğraşmaktan alıkoyana ne mutlu! Helak o kimseyedir ki, başkasının ayıplarıyla uğraşması, onu kendi ayıplarını görmekten alıkoymuştur. Ne zamana kadar, kardeşinin gözünde çöpü görüp de gözündeki merteği unutacaksın. Ne zamana kadar kendini cakalı tabirlerle övüp, alimleri kınayıp halkın gizli hallerin, araştırmaya çalışacaksın?

Evet kendini haklı göstermek için bana şunu diyeceğini biliyorum: “Ben ancak İslamiyet kokusunu almayan ve Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in getirdiği dini bilmeyenlerin aleyhinde konuşuyorum. Bu ise İslamiyet’te bir cihaddır”

Evet Vallahi gıybet ettiği o kimseler, öyle birçok iyi şeyler bilmişlerdir ki, kul onlarla amel ederse zafere ulaşır. Onları ilgilendirmeyen meselelerden çoğunu bilmemişlerdir. Kendisine önemli olmayan şeyi terk etmesi, kişinin İslamiyet’in güzelliğindendir. (diye hadis-i şerif varid olmuştur)

Ey adam (İbn Teymiyye), Allah hakkı için bizden vazgeç. Zira sen gerçekten çok mücadelecisin. Dilinle bilginsin. Rahat duramazsın. Dinde yanlış etmekten kendinizi koruyunuz. Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) çok soru sormayı hoş görmemiş ve bu durumu ayıplamıştır. “Ümmetimin akıbeti hussunda en çok korktuğum şey, dili ile bilgili münafıklardır”, (Ahmed; Ömer b. El-Hattab) diye buyurdu. Haram ve helal meseleleri hakkında bile olsa, çok söz söylemek, kalbi katılaştırır. Hele gözü ve kalpleri körleştiren filozofların küfür tabirlerinin durumu nasıldır? Artık sen düşün!

Vallahi kâinatta gülünç olduk. Sen, ne zamana kadar felsefi küfrün ince ibarelerini meydana çıkaracaksın ki, sonunda biz onları akli delillerle reddetmeye devam edeceğiz. Ey Adam! Sen filozofların zehirli tabirlerini ve eserlerini defaatle yutmuşsun. Beden, zehirleri çok kullanmayla zehir almaya alışır. Allah’a yemin ederim ki, böylece o zehir gizli olarak bedende yerleşiyor. Onda düşünceye, Allah’ı yâd edip O’ndan korkmaya, tefekkür edip sukut etmeye ve Kur’an-ı Kerim tilavet edilen meclise hasret çekerim. Ah o meclise ki, onda iyi zatlardan bahsediliyor. Salih zatların yad edilmesiyle rahmet nazil olur ama, salih zatları ayıplamak ve onlara lanet etmekle, rahmet nazil olmaz. Haccac’ın kılıcı ile İbn Hazm’ın dili öz iki kardeş idiler. Sen de (İbn Teymiyye), bunlardan her ikisini beğendin. Sen, bizi Hıristiyanlarla bir tutuyorsun. Allah’a yemin ederim ki, Müslümanların kalbinde, size dair şüpheler vardır. Kelime-i Şahadet’e dayalı imanın, sağlam olarak kurtulursa sen mutlusun. Sana tabi olan kimse, zındıklığa doğru giden yolunda gittiğinden vay onun haline! Hele o adam, bir de ilmi ve dini de az olup, hakikati iptal ederek nefsani arzusuna uyan birisi olunca, hali daha beterdir. Lakin o kimse zahiren sana yarar sağlar. Eliyle, diliyle cihad edip sana zahirde yardım eder görünse de, batınında, kalbiyle düşmanındır. Çünkü tabilerinin çoğu yanında oturur, sana bağlıların akılları hafiftirler. Avamdan olup çok yalancı, korkusundan dolayı söz söylemekten aciz, kör düşünceli, güçlü hile sahibi veya saf ve salih zekasız kimselerdir onlar. Bu hususta bana inanmıyorsan, adalet ölçüsüyle onların durumlarını araştır.

Behey Müslüman (İbn Teymiyye) ! Eşeğinkine benzer arzunla sen, seni methetmek için mi dünyaya geldin? Ne zamana kadar dediğini doğrulayıp da, iyi zatlara düşmanlık edeceksin; ne zamana benliğine inanıp da iyi kişileri ayıplayacaksın? Ne vakte kadar, arzunu yüceltip kulları küçük düşüreceksin? Ne vakte kadar onunla dostluk yapıp da, zahidlerden tiksineceksin ve ne zamana kadar sahih kitaplarımız olan Müslim ve Buhari’nin bile övülmediği derecede kendini öveceksin? Keşke Sahihayn’daki (Müslim, Buhari kitapları) hadisler, senden selamet bulsalardı. Hatta her vakit onları zayıflatmakta, iptal etmekle, kendi görüşüne göre onlara te'vil edip veya inkar etmekle, onlara hücum ediyorsun. Senin kendini bunlardan men etme zamanın yaklaşmadı mı? Tevbe edip dönme vaktin gelmedi mi? Ölümün yaklaşmadı mı; yetmiş yılının basamağında değil misin?

Evet Allah’a yemin ediyorum ki, kendi ölümünden bahsettiğini hatırlamıyorum. Hatta ölümden bahsedeni tahkir ediyorsun. Benim kavlime bakacağını zannetmiyorum. Vaazımı da dinlemiyorsun. Belki sana yazdığım bu birkaç sayfaya itiraz etmek için, birçok kitap yazmaya büyük gayretin vardır. Sonu gelmeden sözümü kesiyorsun. Sevdiğin adamdan, devamlı intikam almayı düşünüyorsun. Ta ki, elbette sana diyeyim. Sana karşı çok şefkatli ve dost olduğum halde, bana karşı durumun böyle olursa, düşmanlarına karşı durumun nasıl olacak bilmem ki?.. Vallahi, sevmediğin insanlar arasında akıllı, salih ve fazilet sahibi kimseler vardır. Nitekim seni sevenler arasında da yalancılar, facirler, cahil ve tembel, zekasız, yıkıcı kimseler vardır. Aşikare beni sebbedip, gizlice sözlerimden istifade etmene razıyım. “Ayıplarımı bana söylemekle, bana hediye veren kimseden Allah razı olsun!” . Zira ayıplarım günahlarım çoktur. Bunlardan tevbe etmezsem bana yazıklar olsun! Allamü’l-Guyube (Gizli şeyleri çok bilen Allah’a) karşı işlediğim günahlardan dolayı, başıma gelecek rezaletten vay halime! İlacım, Allah’ın afv ve müsamahasıdır. Tevfik ve hidayetidir. Bütün hamdler, alemlerin Rabbine olsun. Allah, Peygamberlerin sonu olan Efendimiz Muhammed’in (sallallahü aleyhi ve sellem), tüm al ve ashabının üzerine salat ve selam eylesin.

Kaynak: Ebu Hamid bin Merzuk, Bera'atü'l-Eş'ariyyin, Bedir Yayınevi, 1994; s.379-380. Tercüme: Emekli Müftü Hasib Seven.

Not: Bu risalenin Ömer Nasuhi Bilmen tarafından yapılmış olan bir başka tercümesi şurada bulunabilir:Ahmed Davudoğlu, Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri, 5. Baskı, Huzur Yayınevi, İstanbul 1989; sayfa: 48-51.

Not: es-Sehavi, Zehebi'nin nasihatını gördüğünü kaydetmiştir (El-İ‘lân bi’t-tevbîh li men zemme’t-târîh, s.136). Zagalü'l-ilm risalesi bu nasihattan başkadır. Zehebi, Zagalü'l-ilm risalesinde de İbni Teymiyye'de "kibir, ucb, meşihat riyasetine aşırı sevgiyle ulu zatları tahkir etme, büyüklük taslama davası ve gösteriş afeti" olduğunu yazıyor ve hocasına "ilimle böbürlenmekten ve bencillikten kork" diye hitab ediyor. (Bera’atü’l-Eş’ariyyin min Akaidi’l-Muhâlifin, Bedir Yay., s. 378.)
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Hayatın hep böyle başkalarının yazıları kopyalayıp yapıştırmakla geçerse, işte böyle kendini rezil edersin.

Sen bir burada en başta naklettiklerine ve Zehebi ile ilgili geldiğin nokta ile ikisi arasındakilerini kıyasla, soran kendi kendine sor, ben nasıl bir ciğersiz mişim diye?
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Vicdanı bozuk sahtekar, gören de zannedecek ki kaynaktan tercüme yapıyorsun!
Sen nasıl bir sahtekarsın? Çok basit: Fathul bari'ye baakcasın, İbn Teymiyye hakkında ne diyor?

Benim aktardığım bilgileri acaba okuyup anlayabildin mi? Sanmıyorum. Konuyu alâkasız bir yerlere getiriyorsun. İbni Battuta'ya iftira ettin (aslında, sadece iftira edenleri taklid ettin). Halbuki, İbni Hacer'in el-Tufi'den yaptığı nakil, İbni Battuta'yı teyid etmektedir. "İbni Hacer" ismi bu şekilde konuya girdi. Ben ne aktarıyorum, sen ne diyorsun?

Şu ana kadar aktardığım hiç bir bilgide bir hata gösteremedin; yazılarını kopyaladığın kişiler de gösteremediler. Eğer bir hata bulabilselerdi, bunu büyük mutlulukla ifşa edeceklerdi.

Geriye ne kalıyor? Hakaret etmek. Senin yaptığın da budur.
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Şu bir gerçek ki, İbni Teymiyye'nin kitapları tezadlarla doludur. Bir yerde hakkında icma olduğunu söylediği bir husus hakkında, başka bir yerde "kimseden böyle bir şey duyulmamıştır!" gibi şeyler söyleyebilmektedir.
Nitekim âlimler onun hakkında "ilmi aklından çok olan bir kimsedir" demişlerdir.

Aynı tezatlar İbn Hacer El Askalani'de yok mu?

İbni Battuta'nın rahimehullah söylediğinin doğru olduğunun pek çok delili vardır. İhsan Şenocak, İnkişaf dergisi, No:7'de şu bilgileri verir

Seni gidi intihalci!...

Ancak, İbni Battuta'nın anlattığını uydurma ve yanlış olarak kabul etsek bile, şunun bilinmesinde fayda var ki asrının en büyük hadis alimi Hâfız İbni Hacer el-Askalânî Ed-duraru’l-kâmine isimli kitabında (I, 164) benzer bir olayı rapor etmektedir.

Hem Batuta'nın yalanını teyit edecek, hemde Fethul Bari'sine İbn Teymiyye'yi övecek...yuh...
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Benim aktardığım bilgileri acaba okuyup anlayabildin mi? Sanmıyorum. Konuyu alâkasız bir yerlere getiriyorsun. İbni Battuta'ya iftira ettin (aslında, sadece iftira edenleri taklid ettin). Halbuki, İbni Hacer'in el-Tufi'den yaptığı nakil, İbni Battuta'yı teyid etmektedir. "İbni Hacer" ismi bu şekilde konuya girdi. Ben ne aktarıyorum, sen ne diyorsun?

Şu ana kadar aktardığım hiç bir bilgide bir hata gösteremedin; yazılarını kopyaladığın kişiler de gösteremediler. Eğer bir hata bulabilselerdi, bunu büyük mutlulukla ifşa edeceklerdi.

Geriye ne kalıyor? Hakaret etmek. Senin yaptığın da budur.

Batuta'nın verdiği tarihte, İbn Teymiyye zindandadır...Yok tarihi yanlış yazmışlar filan geç bunları...
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
daha fazla senin gibi sahtekarlarla uğraşamam...
sende gerçekten ilim adamı namusu varsa Fethul Bari'de İbn Hacer, İbn Teymiyye hakkında ne demiş, burada aktarırsın, İbn Teymiyye'ciler de gerekli nasihatı alırlar...
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Aynı tezatlar İbn Hacer El Askalani'de yok mu?



Seni gidi intihalci!...



Hem Batuta'nın yalanını teyit edecek, hemde Fethul Bari'sine İbn Teymiyye'yi övecek...yuh...

Laf kalabalığı ile gerçeği örtemezsin.

Başkasının yazdığı/hazırladığı bir yazıyı aktardığın zaman, kaynak göstermezsen, sana "intihalci" derlerse, kızmayacaksın.

İbni Hacer rahimehullah gibi büyük âlimlere böyle terbiyesizce ("yuh" gibi kelimelerle) hakaret edişin, senin ilimden ve âlimlerden zerre kadar nasibin olmadığını gösteriyor. Yazılanları da, nakilleri de anlamıyorsun.

Körü körüne itiraz ve hakaret ediyorsun. Hepsi bu...
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
İbni Hacer rahimehullah gibi büyük âlimlere böyle terbiyesizce ("yuh" gibi kelimelerle) hakaret edişin, senin ilimden ve âlimlerden zerre kadar nasibi olmadığını gösteriyor. Yazılanları da, nakilleri de anlamıyorsun.

yuh, ulan yuh...
İbn Hacer el Askalani gibi bir Buhari şarihi ile kendini bir tutuyorsun a cahil, çelişkiyi görmüyor musun diye sanadır yuh olsunum, ki gerçekten öyle yuh yani...
 
Üst