Tasavvufun İslam'daki yeri (delilleriyle münazara)

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Hz.Ömer r.a şehit olmadan önce can verirken oğluna vasiyet etmişti; "ben öldükten sonra aşere-i mübeşşereden olanları evimde topla aralarından birini emirel müminin seçsinler eğer seçime karşı gelen olursa kılıçla öldür" demişti kim için Cennetle müjdelenen sahabeler icin çünkü devletin bekası çok önemlidir.

Ömer kendinin cennetlik olduğundan emin değilken "aşarei mübeşşere yi topla" mı demiş?
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
tarihe ne kadar kutsal bakıyorsunuz.osmanlı benim atam.padişahlaırımı severim hatlarında zikrederim.

bir iki padişahın hatası zikredilimiş..evet kardeşlerini öldürümüş.elbetteki cezasını çekecek!

şeyhulislam fetavasıyla olmaz bu iş!
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Ecdadım tevhid icin attan inmemiş milyonlarca can vermiş ve kimse bu şanlı ecdada dil uzatamaz!
Ecdadım İslamla şereflenmiştir.
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
Ecdadım tevhid icin attan inmemiş milyonlarca can vermiş ve kimse bu şanlı ecdada dil uzatamaz!
Ecdadım İslamla şereflenmiştir.

gururlanma padişahım senden buyuk allah vardır!!


her cuma namazından sonra mehtran bu deyişi söylermiş padişahın yuzune..nekadar guzel bir şey!

gururlanma erbakan senden buyuk allah vardır desek sen bizim derimi yuzersin herhalde..:)
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul


Nefsi cevap vermekten Allah'a sığınırım.

Sen naklettiğim bilgiye saygısızlık edip kişisel münakaşa için şahsıma sataştın. Bu senim bilgiye verdiğin önemin ne derece olduğunu gösteriyor.
Fikrimi düşüncemi belirten uzman tarihçilerin bilgisini komple paylaşmamı yedirememen ilginç. Oysa bilgiyi naklettim illede kendi fikrimi yazmak zorundada değilim çünkü naklettiğim bilgi tamamiyle düşüncelerimi karşılamakta doğruluğuna emin olmaktayım.
Kopyala yapıştır tenkiti afedersin ama çok akıl dışı ve saçma bir tenkittir. Bu tenkiti yapanların aklına şaşarım!
Çünkü internet kullanıpta bu tekniği ifa etmeyen yoktur öyleyse tenkit neyedir. Sanki forumda hiç kendi düşüncelerimizi paylaşmıyormuşuz gibi saçma sapan bir iftirada işin rezil boyutu.
Bu senin gerçek bilgiye karşı verdiğin saptırma refleksin olsa gerek oysa niyetin samimiyse bilgiye bilgiyle karşılık vermen daha eftaldir. Bilgiye sataşma ve kişisel münakaşa ile cevap vermek niyetin bozukluğuna delalet eder.

Gelelim mevzuya naklettiğim yazıyı okuyup ekledim, gayet net bilgiler var ama sen okumadan yorum yaparak zaten seviyeni düşürmüşsün.
Oku okumaktan korkma bilgiyi takip eden yazının uzunluğuna bakmaz.

Tartıştığın mevzu önemli bir konu ve sen bu konuda bilginin uzunluğunu eleştirin oluyor kısalığına olması gerekirken uzunluğu eleştirmende işin ciddiyetsizliğini göstermektedir.

Benim ecdadım 1000 yıl boyunca İslama en büyük hizmetleri yapmış şanlı müslümanlardır. Senin gibi kendini bilmez soyu sopu ne idüğü belirsiz internet kullanıcılarının ecdadıma sövmesini sessiz kalacak değiliz.
Herkes haddini bilecek. Benim dedem tevhid hakim olsun diye milyonlarca şehid verdi şu üç kıtada sende gelmişsin dedeme dil uzatıyorsun keserim o dilini!!!!

Hiddetim haysiyetsiz yaklaşımlarınızadır eğer mevzu bilgiyse bilgiyle yazın iftiralarla kimse dedeme sövemez.

Dedem insandı, insan hata yapar dedem günahsız diyen zaten İslamı inkar etmiş olur. Sen ısrarla kanuniden örnek veriyorsun Kanuni dönemindeki bazı vezirlerin yanlış yönlendirmelerini ve içeride döndürdükleri fitneleri bilmeyecek kadar mevzudan uzaksın.

Gelelim naklettiğim yazıda cevabı olmasına rağmen okumadığın için sormana rağmen sualine cevap verelim, biz suallere cevapsız kalmayız cevabımız vardır ama senin ecdadın kim onu cevaplayabilirmisin?

-
...
Yahayy: Tekrar soruyorum şunu cevaplar mısın?

19 adet bebek, kanuninin 3-5 yaşlarında 4 torunu ya da bir çok örnek te olduğu gibi, bir bebek ya da çocuk nasıl isyan suçu işliyor da öldürülmesi gerekiyor cevabını kopyala yapıştır ile değil madem herşeyin cevabı açıksa bir iki cümle ile verir misin?

CEVAP:
Beşikteki bir bebeğin öldürülmesini, elbette ki müdafaa etmek yahut buna uyuyor demek de mümkün değildir. Ancak Fâtih, kanunnâmesinde böyle bir durumu da emretmemektedir.
Osmanlı tarihindeki kardeş katlleri ve idamların yarıya yakınının, bir had cezası olan bağy suçuna sokulduğunu verilen fetvalardan anlıyoruz. Ancak şunu da hatırlatmak istiyoruz ki, bazen bağy denilen had suçunun şartlan teşekkül etmediği halde, araya giren jurnalcilerin ve yalancı şahitlerin beyanıyla, şeyhülislâmlardan bağy suçu imiş gibi fetva alındığı da görülmüştür. Kanunî'nin oğlu Şehzade Mustafa hakkındaki fetvalar buna misâl teşkil etmektedir. Bu konuda Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan şu belgenin izahları enterasandır:
"Buğat yani asiler ise, Mülteka ve benzeri fıkıh kitaplarına göre, mevcut hükümete ve Padişaha karşı Müslümanlardan bir veya bir kaç kişi isyan etmeleri ve hükümetin emirlerine itaat etmemelerinden ibarettir. Müslümanlar, bağy ve isyanda ısrar ederlerse, idam olunurlar. Ancak fitneyi teskin için idamdan hafif cezalar yeterli ise, bunlar tatbik olunmalıdır. Şurası dikkat çekicidir ki, Mülteka'yı şerheden âlimler, bağilerin cinayetleri hakkında, çok geniş mânâlar vermişlerdir. Meselâ Padişah'ın meşru emirlerine karşı her nevi itaatsizliği ve umumi rahatı (nizâm-ı âlemi) ihlal edecek her çeşit kıyam, hareket, fitne, fesad, insanları katl, malları gasp ve devlet işlerini engelleme gibi halleri, bağy saymışlardır."

Netice olarak bağy suçunu işleyen padişahın kardeşi de olsa, eğer unsurları tahakkuk etmişse, gereken cezayı vermek, elbette ki şer'îdir. Ancak İslâm hukukunun hükümlerine aykırı olarak, şunun-bunun tahrikiyle unsurları tam teşekkül etmeden insanları dünyevî saltanat uğruna idam etmek, elbette ki şer'î değildir. Aksini kim iddia edebilir ki?
...

Kanunî Sultân Süleyman, rakipsiz sultan olduğu için, kardeş katli mevzu bahis olmamıştır. Ancak Kanunî, kendi çocuklarının idamına karar veren bahtsız padişahlardandır. Karısı Hürrem Sultân ve çevresinin tahriki ile, kendisini tahttan indirmeye azmettiği ve padişah olmak isteği ile isyan ettiği şayiasına inanarak, bâğî vasfıyla Şehzade Mustafa'yı idama mahkûm eylemiştir. Bu idam kararı, görünürde bağy suçunun cezası olarak had cezasıdır. Ancak bu meselede hem fetvayı veren müftünün, hem kararı veren kadının ve hem de bunları tasdik edip icrası için emir veren Kanunî'nin, yanıldıkları veya yanıltıldıkları bir vâkı'adır.
Diğer bir hazin tablo da Şehzade Bâyezid'in İdamında yaşanmıştır. Kanunî'nin iki oğlu olan Selim ve Bâyezid, 1558 yılına kadar iyi geçindikleri halde, bu tarihten sonra saltanat hırsıyla araları bozulmuştur. Aradaki jurnalcilerin tahriki ile Şehzade Bâyezid, ordu toplayarak kardeşi Selim'in üzerine yürüdü. Bu hareketi isyan kabul edildi. İran'a iltica eden Bâyezid, kardeşi Selim'e teslim edilince, Ebüssuud'un fetvasıyla bağy suçunun had cezası olan idam cezasına mahkûm edildi. Bu hâdiseyle alakalı örnek fetvaları yukarıda zikretmiştik.
...
Mevzu gayet net açıklanmıştır.
ves'selam

Hee neymiş demekki Fatih'te, Kanuni de , III.Mehmed'de daha ergen yaşa bile gelmemiş evlat, torun ve kardeşlerini öldürerek hatalıymış değil mi? Yazında böyle diyorsun.
Biz hatalı yazınca bir şeyler oluyor da size siz hatalılar diyince ne oluyor.
O araştırmanın tamamını sen buraya kopyalamadan önce ben detaylı olarak okumuştum zaten, ama senşn kopyalamana rağmen okumadığın bile besbelli.
Fatih'in nizamnamesinde bebekken öldürün demiyor, öldürmeyin de demiyor.
Ama uygulamaya bakarsan Fatih kendi kardeşini , kanuni oğlu Bayezidin çocuk yaştaki 4 torununu Bayezid ile birlikte aynı yerde öldürtmiş.

Ee demekki hatalılarmış, bunu yazabilmek için bin dereden su getirip 10 sayfa yazı kopyalaman gerekmezdi, benim gibi açık yazabilirsin.


Tapatalklandı.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
İslam tarihine baktığımızda devlet yönetimlerinde sürekli fitnelerle mücadele yaşanmıştır.

Ashab-ı Kiram (Allah onlardan razı olsun) dahi birbirlerine kılıç çekecek kadar aralarına nifak sokularak büyük fitne tuzaklarına düşürülmüşlerdi işte Cemel savaşı ibretliktir ki Osmanlı'daki yaşanan devlet içinde gerçekleştirilen nifak ve fitnelerle mücadelede devletin bek'ası için gerekliydi.
Bu mücadelede yanlış bilgilendirmeler, kasıtlı iftiralarla yönlendirmelerde olduğu için bazen yanlış hükümlerde verildiği olmuştur.
Şimdi koca Osmanlı İslama büyük hizmetleri olmuş ecdadı kardeş katlindeki birkaç hatalı hükmünden dolayı silip atacaksak ashab-ı kiramın da Cemel vakasını nereye koyacağız?

Demek istiyorum ki devlet yönetimi zordur nifaklar fitneler asla bitmez, bu mücadelede doğrularda hatalarda olmaktadır buda imtihanın gereğidir.

Daha başka söze ne hacet?

Silen atan filan yok, hatalarını hata olarak, doğrularını doğru olarak görün yeter.
gördüğün gibi hata diyebilmek için bile kendinle cedellşiyorsun.
bunun sebebi de durup durup Kusursuz islam devleti diye ikide bir de önümüze koyanlar.
Kusursuz İslam devleti filan değil osmanlı, bir kere babadan oğula devreden devletin İslami yönetimle alakası yoktur, baştan kokan balık misali.
İslama hürmet etmiş bir devlettir ama tevhid filan diyip güldürmeyin insanı, siz tevhid kavramından fersah fersah uzaklaşmışsınız, oraya girmeye gerek yok.


Tapatalklandı.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Bulamadın değil mi? Boşuna arama bulamazsın da...

Şimdi görüyorum yazdığını, direkt de cevap veriyorum sen yine yaptığın suizanla kal.

Hiç araştırmadan yazıyorum kur'anda Şura diye bir sure var hiç denk geldin okudun mu?

O surede şöylembir ayet var,

38- Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve namazı kılarlar. Onları işlerini aralarında danışma (şura) hallederler. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar."


Hiç duydun mu şura nedir, seçim nedir, oy nedir?
Bu halk benim tebam malım, kullarım diye hitaba mağruz kalan halk nasıl özgür bir halk olabilir?
Kim hükümdarın emrine karşı şura yapabilir.
Ayrıca bir şeyin İslam devleti olduğuna delil yoksa. olmadığına delilin de yoktur.
Bir ülkeyi toprağı Mü'minler ilhak ettiyse bunun üzerindeki kararı Mü'minlerin şura ile seçtiği hilafet erki verir.
Ama saltanatın olduğu, hanedanlığa ait bir devlette fethedilen yerler de, mal mülk de, insanlar da hanedanlığın malıdır. Osmanlıda da böyledir, aksini iddia etmek cahillikten başka birşey değildir.
böyle bir devlet İslama atfedilemez, böyle bir islam devleti yoksa siz atfetmeye çalışsanız da nafile, Zaten sizin mezhebinize anlayışınıza göre küfür de, islam da tek millettir, bir hilafet makamı varsa bir devlet olması gerekir, diğerlerine tebliğ eder devlete katılmıyorsa cebren el koyar, değil mi böyle inanmanız lazım gelneksel anlayışa göre, e feth edilen bir islam toprağı nasıl hükümdarların çoluk çocuğunun malı, kadınları hanedanın cariyesi olur, açıklar mısın?
Gördün mü delili varmış değil mi?
Muaviye Yezid'de devredip hilafet rezilliğini başlatanı da biliyoruz Muaviye bin ebu süfyan...





Tapatalklandı.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Şimdi görüyorum yazdığını, direkt de cevap veriyorum sen yine yaptığın suizanla kal.

Hiç araştırmadan yazıyorum kur'anda Şura diye bir sure var hiç denk geldin okudun mu?

O surede şöylembir ayet var,

38- Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve namazı kılarlar. Onları işlerini aralarında danışma (şura) hallederler. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar."


Hiç duydun mu şura nedir, seçim nedir, oy nedir?
Bu halk benim tebam malım, kullarım diye hitaba mağruz kalan halk nasıl özgür bir halk olabilir?
Kim hükümdarın emrine karşı şura yapabilir.
Ayrıca bir şeyin İslam devleti olduğuna delil yoksa. olmadığına delilin de yoktur.
Bir ülkeyi toprağı Mü'minler ilhak ettiyse bunun üzerindeki kararı Mü'minlerin şura ile seçtiği hilafet erki verir.
Ama saltanatın olduğu, hanedanlığa ait bir devlette fethedilen yerler de, mal mülk de, insanlar da hanedanlığın malıdır. Osmanlıda da böyledir, aksini iddia etmek cahillikten başka birşey değildir.
böyle bir devlet İslama atfedilemez, böyle bir islam devleti yoksa siz atfetmeye çalışsanız da nafile, Zaten sizin mezhebinize anlayışınıza göre küfür de, islam da tek millettir, bir hilafet makamı varsa bir devlet olması gerekir, diğerlerine tebliğ eder devlete katılmıyorsa cebren el koyar, değil mi böyle inanmanız lazım gelneksel anlayışa göre, e feth edilen bir islam toprağı nasıl hükümdarların çoluk çocuğunun malı, kadınları hanedanın cariyesi olur, açıklar mısın?
Gördün mü delili varmış değil mi?
Muaviye Yezid'de devredip hilafet rezilliğini başlatanı da biliyoruz Muaviye bin ebu süfyan...





Tapatalklandı.


Hz. Muaviyenin bastığı yere kurban ol...
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Hee neymiş demekki Fatih'te, Kanuni de , III.Mehmed'de daha ergen yaşa bile gelmemiş evlat, torun ve kardeşlerini öldürerek hatalıymış değil mi? Yazında böyle diyorsun.
Biz hatalı yazınca bir şeyler oluyor da size siz hatalılar diyince ne oluyor.
O araştırmanın tamamını sen buraya kopyalamadan önce ben detaylı olarak okumuştum zaten, ama senşn kopyalamana rağmen okumadığın bile besbelli.
Fatih'in nizamnamesinde bebekken öldürün demiyor, öldürmeyin de demiyor.
Ama uygulamaya bakarsan Fatih kendi kardeşini , kanuni oğlu Bayezidin çocuk yaştaki 4 torununu Bayezid ile birlikte aynı yerde öldürtmiş.

Ee demekki hatalılarmış, bunu yazabilmek için bin dereden su getirip 10 sayfa yazı kopyalaman gerekmezdi, benim gibi açık yazabilirsin.


Tapatalklandı.
Analizlerin okuma algılama becerin oldukça zayıf çünkü eklediğim yazıyla yaptığın yorum bile birbirine uymuyor, yazıda ne diyor sen ne diyorsun nasıl okudun doğrusu türkçende problem olmalı.
Devletin içerisine fitne girince taht kavgası devleti yıkmasın diye ulema fetva vermiş gerektiğinde kardeşin dahi olsa öldürde fitne devleti yıkmasın.
Zaten İSLAM HUKUKUNDA bir emirel müminin var iken ikinci çıkarsa katli caiz olmaktadır.
Bebeklerin öldürülmesi kesinlikle yanlış kimbilir kimler hangi fitnelerle öldürdüler çünkü arada çok fitneciler olduğu kesin.

Bu mevzuları Osmanlı düşmanlıgını meşrulastırmak icin kullanma gayretleriniz izahatlardan sonra boşa çıkmıştır.
Eğer akıllı başlı yorum yapacaksan buyur ama bilgi ve algı seviyen fazla düşük biraz yukarı çıkar öyle gel.

Yazdıklarimi dahi okumaktan gafil gafil yorumlar yaparak kendini güldürüyorsun oysa bende Osmanlı kusursuz hiç demedim hataları olmustur dedim ki yazılarim ortada sen kafana göre senaryo uydurup karşındakilere kulp takmaya adamışsin kendini oysa seviyen her konuda düşük olunca çok fazla sırıtıyorsun bunlar senin gerçek halin aşağılamak maksadıyla yazmıyorum. Belki kendine çeki düzen verirsin diye diyorum. Sahi halen cevaplamadin sen hangi Ecdadın evladısın?
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Hz. Muaviyenin bastığı yere kurban ol...

Muaviye Hanedanlığı babasının malı gibi oğlu Yezid bin Muaviye bin Ebu Süfyan Hazretleri Kuddise sirruh'a bırakında Senin gibi bir yığın, sürü gibi kurban olmuş, ayaklarına paspas olmuş, üstlerine basıp, çöllerini kanlarıyla sulayıp geçmişler zaten Aklını kullananlara bu boş tenekey dar gelir, o kalıba sığmayız biz mukallit arkadaş.
Sen buyur istediğin şekle gir, şekilden şekile gir, yamul,eğil,paspas ol kapı kulu ol, kapı köpeği ol, kıtmir ol. Biz şahsiyetli inanmış tevhid ehli insanlık onurunu ayakta tutan erdemli mü'minler olmaya devam edeceğiz. sizlerin halini görünce düşünüyorum da bu nasibinden ötürü ömrümün sonuna kadar secdeden kalkmasam ödeyemem rabbimin ikramını herhalde, düşünsene sizin gibi olduğumuzu :) Neüzubillah.





Tapatalklandı.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul

Analizlerin okuma algılama becerin oldukça zayıf çünkü eklediğim yazıyla yaptığın yorum bile birbirine uymuyor, yazıda ne diyor sen ne diyorsun nasıl okudun doğrusu türkçende problem olmalı.
Devletin içerisine fitne girince taht kavgası devleti yıkmasın diye ulema fetva vermiş gerektiğinde kardeşin dahi olsa öldürde fitne devleti yıkmasın.
Zaten İSLAM HUKUKUNDA bir emirel müminin var iken ikinci çıkarsa katli caiz olmaktadır.
Bebeklerin öldürülmesi kesinlikle yanlış kimbilir kimler hangi fitnelerle öldürdüler çünkü arada çok fitneciler olduğu kesin.

Bu mevzuları Osmanlı düşmanlıgını meşrulastırmak icin kullanma gayretleriniz izahatlardan sonra boşa çıkmıştır.
Eğer akıllı başlı yorum yapacaksan buyur ama bilgi ve algı seviyen fazla düşük biraz yukarı çıkar öyle gel.

Yazdıklarimi dahi okumaktan gafil gafil yorumlar yaparak kendini güldürüyorsun oysa bende Osmanlı kusursuz hiç demedim hataları olmustur dedim ki yazılarim ortada sen kafana göre senaryo uydurup karşındakilere kulp takmaya adamışsin kendini oysa seviyen her konuda düşük olunca çok fazla sırıtıyorsun bunlar senin gerçek halin aşağılamak maksadıyla yazmıyorum. Belki kendine çeki düzen verirsin diye diyorum. Sahi halen cevaplamadin sen hangi Ecdadın evladısın?

Heh şimdi hizaya geldin.

kim öldürtmüştür o çocukları biliyor musun?
Ebu suuddan icazet alarak bir fiil Kanuni.

"Bu sefer de Lala Mustafa Paşa, bazı şahsî menfaatleri yüzünden iki öz kardeşin arasını açmaya başlamış ve Şehzade Bâyezid ile Şehzade Selim'in aralarına buz dağlarını sokmaya çalışmıştır. 1558 yılında Şehzade Bâyezid Kütahya'dan Amasya'ya ve Şehzade Selim ise Manisa'dan Konya'ya sancakbeyi olarak tayin edilmişlerdir. Maalesef Şehzade Bâyezid, bazı tahriklere aldanarak gelen bu fermanı dinlememiştir. Padişah'ın emriyle üzerine gelen orduya Konya'da mağlup düşen Bâyezid, İran'ın başşehri Kazvin'e sığınmış ve âsi hale gelmiştir. Sonunda Şah, bazı dedikoduların da etkisiyle âsi oğlunu babası Kanuni'ye teslim edince, 4 oğlu ile birlikte Şehzade Bâyezid 1562 yılında idam edilmişlerdir. İdam fetvasını veren ise, Şeyhülislâm Ebüssuud Efendi'dir ve bu fetvada bir aykırılık bulunmamaktadır."

bak bu da bana kaynak olarak verdiğin site. Burası böyle diyor, bayezid ve 4 çocuğu Kanuni tarafından....
anlayabildin mı okuduğunu en az 5 defa başına kakılarak ancak anlayabilme belirtileri gösteren üstün seviyeli zat.

Osmanlı'da hata yoktur demedim diyerek, kafandaki koskoca buz kütlesine bir çentik atabildin.
Senin gibi idiyotları buz kütlesine donmuş birinin beyin hücreleri hafif akım belirtiri gösteriyorsa bu bile başarıdır.
Mesele hasıl oldu, daha fazla copy paste yapıp ellerine yazık etme.
Sen henüz okuğunu anlayabilen, analiz etmeyi, etfaflıca düşünmeyi bunların hepsini geçtim,
gerçeği bulmayı değil, atalarını doğrulamayı din edinmiş bir zatsın, bu kadarcık atalarını eleştirmek bile senin için fazla, bünyene zarar verir yeter de artar senin gibi mukallit'e.






Tapatalklandı.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul

Analizlerin okuma algılama becerin oldukça zayıf çünkü eklediğim yazıyla yaptığın yorum bile birbirine uymuyor, yazıda ne diyor sen ne diyorsun nasıl okudun doğrusu türkçende problem olmalı.
Devletin içerisine fitne girince taht kavgası devleti yıkmasın diye ulema fetva vermiş gerektiğinde kardeşin dahi olsa öldürde fitne devleti yıkmasın.
Zaten İSLAM HUKUKUNDA bir emirel müminin var iken ikinci çıkarsa katli caiz olmaktadır.
Bebeklerin öldürülmesi kesinlikle yanlış kimbilir kimler hangi fitnelerle öldürdüler çünkü arada çok fitneciler olduğu kesin.

Bu mevzuları Osmanlı düşmanlıgını meşrulastırmak icin kullanma gayretleriniz izahatlardan sonra boşa çıkmıştır.
Eğer akıllı başlı yorum yapacaksan buyur ama bilgi ve algı seviyen fazla düşük biraz yukarı çıkar öyle gel.

Yazdıklarimi dahi okumaktan gafil gafil yorumlar yaparak kendini güldürüyorsun oysa bende Osmanlı kusursuz hiç demedim hataları olmustur dedim ki yazılarim ortada sen kafana göre senaryo uydurup karşındakilere kulp takmaya adamışsin kendini oysa seviyen her konuda düşük olunca çok fazla sırıtıyorsun bunlar senin gerçek halin aşağılamak maksadıyla yazmıyorum. Belki kendine çeki düzen verirsin diye diyorum. Sahi halen cevaplamadin sen hangi Ecdadın evladısın?

Bir de şu bir şey becermiş gibi bu saçma sapan yorumlarından sonra,
"...mıştır", "...ortaya çıkmıştır" filan yazıp da güya bir şey yaptığını sanıyorsun ya küçücük dünyanda, inan ki gülünç, alay konusu oluyorsun. Yapma anlama becerini zorlayıp anladım sandıklarını yaz, cevap verilsin.
hüküm filan koyduğunu, son nokta koyduğunu filan sanıyorsun o küçük dünyanda ama, bu taraftan nasıl gözüktüğünü bilmiyorsun, acınası bir durum gerçekten.


Tapatalklandı.
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Yahayy sandığımdanda akıl merhalelerin geride kalmış senin alıntıladığın Ahmet Akgündüz yazısına itiraz eden yokki en baştan beridir şehzade mustafa olayının yanlış olduğunu araya fitneciler girdiğinden yanlış yönlendirmeler kuvvetli olmuş ve hata edilmiş çünkü fitne çok kuvvetliymis Kanuniyi sarmış içeriden!
"Kanuni Sadrazam Rüstem Paşa’nın komutasında İran Seferine çıkmak üzere bir ordu çıkarmıştı. Bu olaydan sonrasını Solak-zâde’den özetleyelim:

“Şaşılacak iştir ki, askerin dilinde hiç hoş olmayan sözler dolaşıyordu. Bazı gayr-ı makul sözler ile çadırlar dolup gizli ve âşikâr söyleniyordu ki, ‘Padişah gâyet kocaldı, yaşlılık vücudunu yıprattı. Bu günden sonra sefere çıkamaz. Onun için yerine Rüstem Paşa’yı Anadolu’ya serdar tayin etti. İnsaf o ki, Şehzâde Mustafa yerlerine tahta geçmek istiyormuş; ancak Rüstem Paşa engel imiş’. Bu tür dedikodular tevâtür derecesine geldi. ‘Söz yalan olmaz; yanlış olur’ dedikleri gibi, aslında Şehzâde Mustafa yaşı kırkı geçmiş, ilim ve kahramanlık itibariyle şehzâdeler arasından biricik idi. Ayrıca asker ve halk onu seviyor ve istiyordu. Maalesef bazı ahmaklar iyi niyetle ve bazıları ise kötü niyetle Şehzâde Mustafa’ya bu sözleri ulaştırdılar ve onu isyan edecek merhaleye getirmeye çalıştılar”.

İşte bu dedikodular üzerine, fesad şebekeleri, Şehzâde Mustafa’nın İran Şah’ı Tahmasb ile gizlice ittifak yaptığına ve onun damadı olup babasını devireceğine Kanuni’yi ikna ettiler. Her ne kadar Kanuni, kendisine ilk olarak bu mevzu açıldığında, “Hâşâ Mustafa Hânım bu küstahlığa cür’et ede. Bazı müfsidler kendi arzularını mülk ve saltanat ona kalmasun deyü iftira ederler” diye sert cevap vermesine rağmen, sahte mektuplar ve benzeri desiselerle onun isyan edeceğine ve hıyanet ettiğine inandı. Hatta 3. İran Seferi için yaptığı hazırlığa, Şehzâde Mustafa’nın Konya Ereğlisi yakınlarında 30.000 kişilik bir orduyla katılmasını, ona isyan için geliyor zannetti. Rüstem Paşa’nın tahrikleri kötü amacına ulaşmış ve maalesef Şeyhülislâm Ebüssuud Efendi’den de devlete isyan ettiğinden dolayı idam fetvâsı kamufleli bir şekilde alınmıştı. Bu fetvâ bile usulüne uygun alınmamıştır. Böylece araya giren müfsidlerin tahriki ile, Osmanlı tarihinin en acı ve haksız bir idamı gerçekleştirilmiş ve 960/1553 yılının Şevval ayında Sultân Mustafa babası ile görüşmek üzere geldiği çadırda boğdurulmuştur. Katli, devlete isyan suçundan dolayıdır; ancak deliller yanlış ve şahitler yalancıdır."

Ebussuud efendide bu fitnelerde yanlış yönlendirmelere maruz kalmış aynı Kanuni gibi.
Zira Şehzade Mustafanin mührünü çalıp sahte mektuplar yazıp Kanuniye okutanların fitneleri elbette hafif olmazdı .


Anlamadığım şey inkâr etmedigim şeyi inkâr ediyormusum gibi lanse edip durmam da akıl sağlığında psikolojik halinden şüphelerim var.

Bir de bir huynuz var size soru soruldugunda cenK vermiyorsunuz buda fitneci müfteri olduğunuza delalet eder çünkü sürekli maskelerle yazan kimsenin halleri sizlerde var.

Dünden beri hangi ecdadin torunusn diyorum cevap yok demekki cekiniyorsun demeye!
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Muaviye Hanedanlığı babasının malı gibi oğlu Yezid bin Muaviye bin Ebu Süfyan Hazretleri Kuddise sirruh'a bırakında Senin gibi bir yığın, sürü gibi kurban olmuş, ayaklarına paspas olmuş, üstlerine basıp, çöllerini kanlarıyla sulayıp geçmişler zaten Aklını kullananlara bu boş tenekey dar gelir, o kalıba sığmayız biz mukallit arkadaş.
Sen buyur istediğin şekle gir, şekilden şekile gir, yamul,eğil,paspas ol kapı kulu ol, kapı köpeği ol, kıtmir ol. Biz şahsiyetli inanmış tevhid ehli insanlık onurunu ayakta tutan erdemli mü'minler olmaya devam edeceğiz. sizlerin halini görünce düşünüyorum da bu nasibinden ötürü ömrümün sonuna kadar secdeden kalkmasam ödeyemem rabbimin ikramını herhalde, düşünsene sizin gibi olduğumuzu :) Neüzubillah.





Tapatalklandı.

aklını yitirmiş kişi....Peygambere düşmanlık mı haşa Allah u Tealanın ikramı..... zira, Alemlerin Efendisi aleyhisselam buyurdularki,

"ASHABIMA DİL UZATANLARA, ONLARA SÖVENLERE ALLAH LANET ETSİN!"

_ "Ashabım konuşulurken dilinizi tutunuz!" Hadis-i şerif

_ "Ümmetimin en kötüsü, Ashabıma dil uzatmağa cesaret edenlerdir." Hadis-i şerif

_ "Ashabıma dil uzatanlara, onlara sövenlere Allah lanet etsin!" Hadis-i şerif

_ "Ashabımı incitmekte Allah’tan korkunuz! Benden sonra onları kötü bilmeyiniz! Onları seven, beni sevdiği için sever. Onlara düşmanlık eden bana düşmanlık etmiş olur. Onları inciten beni incitir. Beni inciten de Allah’a eziyet etmiş olur ki, Allah ona azap eder." Hadis-i şerif

_ "Ashabım arasında fitne olacaktır. O fitnelere karışan (Ashabımı), Allah benimle olan sohbetleri hürmetine af ve mağfiret edecektir. Sonra gelen (ümmetler) ise, bu fitnelere karışan Ashabıma dil uzatarak cehenneme gireceklerdir." Hadis-i şerif
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir


_ "Ashabım arasında fitne olacaktır. O fitnelere karışan (Ashabımı), Allah benimle olan sohbetleri hürmetine af ve mağfiret edecektir. Sonra gelen (ümmetler) ise, bu fitnelere karışan Ashabıma dil uzatarak cehenneme gireceklerdir." Hadis-i şerif


Elhamdulillahi Rabbilaleminnn...
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Tasavvuf ilmi, kalb ile yapılması ve sakınılması gereken şeyleri ve kalbin, ruhun temizlenmesi yollarını öğretir. Buna (Ahlak ilmi) de denir.


Tasavvuf, dinin emirlerine uyup, yasaklarından kaçarak kalbi kötü huylardan temizleyip, iyi huylarla doldurmak demektir.

Tasavvuf, sünnet-i seniyyeye yapışmak ve bid'atlerden kaçmaktır.

Tasavvuf, nefsin iman ve itaat etmesi, bütün ibadetlerin ve bütün hayırlı işlerin hakiki ve kusursuz olmasıdır. Allahü teâlânın lütuf ve ihsanı ile daha yükseklere çıkanlar da olur.

Tasavvuf, fâni olan her şeyden yüz çevirip, baki olana bağlanmaktır.

Tasavvuf, İslam ahlakı ile süslenmektir.

Tasavvuf, ölmeden önce ölmektir.

Tasavvuf, baştan başa edeptir, tamamen edepten ibarettir.

Tasavvuf, kadere rızadır.

Tasavvuf, Hak teâlâya inkıyaddır, kayıtsız şartsız teslimiyettir.

Tasavvuf, emeli bırakıp amele devam etmektir.

Tasavvuf, kalbi kötü huylardan temizlemek ve iyi huylarla doldurmaktır.

Tasavvuf, namaz, oruç ve geceleri ibadet etmek demek değildir. Bunları yapmak her insanın kulluk vazifesidir. Tasavvuf, insanları incitmemektir. Bunu yapan, vasıl olmuş, yani maksada kavuşmuştur.

Tasavvuf, insanı, ibadetlerde gereken ihlasa ve insanlara karşı gereken güzel ahlaka kavuşturan yoldur. İnsana bu yolu mürşid-i kâmil öğretir.

Tasavvuf, her sözünde, her işinde, dine yapışmaktır.

Tasavvuf, ızdırap çekmektir. Sükun ve rahatlıkta, tasavvuf olmaz. Yani, aşıkın maşuku aramaya çalışması, maşuktan başkası ile rahat etmemesi gerekir.

Tasavvuf, Resulullahın mübarek kalbinden çıkıp, evliyanın kalblerine gelen bilgilerdir.

Tasavvuf, kendi nefsinin ayıplarını, kusurlarını anlamaktır ve dine uymakta kolaylık ve lezzet hasıl olmaktır ve gizli olan şirkten, küfürden kurtulmaktır.

Tasavvuf, herkese merhametli olmak ve ruhsat olan ameli terk etmektir.

Tasavvuf,nefisle münafıkla kafirle cihad etmektir

Tasavvuf, Allahü teâlâyı, görür gibi ibadet etmektir. Hadis-i şerifde buyuruldu ki:

Allahü teâlâyı görür gibi ibadet et! Sen Onu görmüyorsan da, O seni görüyor.
Buhari

Allahü teâlânın gördüğüne inanan, Onun beğenmediği bir şeyi yapabilir mi? Yanındaki iki meleğin, günah ve sevapları tespit etmekle görevli olduğunu yakînen bilen kimse, kötü işler yapabilir mi?

Tasavvufun yediyüzden fazla tarifi yapılmıştır. Hepsinin özü ehemmi, mühimme tercihtir. Yani çok önemli işi, önemli işten önce yapmaktır.
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Tasavvuf Hakk üzere peki biz tasavvuf diye diye ne kadar hakk üzeriyiz öncelik kendi nefsime...
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Hucvirî k.s. şöyle demiştir

“Eğer tasavvufu inkâr edenler, sadece tasavvuf ve sûfi kelimesinin Kur’an’da bulunmadığını söylüyorlarsa bunda garipsenecek bir şey yoktur; bu doğrudur.

Fakat tasavvufun içerdiği manayı ve ahlakı inkâr ederlerse, o takdirde Hz. Peygamber’in (s.a.v) getirdiği dinin tümünü ve onun bütün güzel ahlaklarını inkâr etmiş olurlar.”
 
Üst